kadınlardan çok yine erkeklerin eline malzeme olan, ancak bugüne kadar herhangi bir erkeğin taktığı görülmemiş baş örtüsü. 'kafamı örtüyorum beynimi değil' ile başlayan ve 'sen mini etek giyerken ben bir şey diyor muyum?' ile devam eden bol atışmalı sohbetlerin olmazsa olmazı. ancak sanılmasın ki bu sadece güzel ülkemin bir siyasi sorunu. şu anda avrupa dahil pek çok hristiyan toplumunda bile sorun teşkil etmekte, insan hakları mahkemesinde davaları görülmekte, uğruna sokaklara dökünülmekte ve dahi kavgalar çıkarılmaktadır. peki nedir bu türban allah aşkına derseniz, bayanlarımızın estekik ve ya dini inançları doğrultusunda başlarını örtmede kullandıkları yerine göre şık olabilecek birer bez parçası tabiri ile açıklandığı yıllar çok geride kaldı. insanları din üzerinden sömürmenin yeni bir simgesi oldu. buna alet olanlar ve olmayanlar gruplaştı, hatta medya bile bunda bir taraf seçti kendine ki dünyada en tarafsız olması gereken kurum medyadır. ancak onların pis kokulu dünyası başka bir başlığa yakışır.
türban yıllar yılı orta yaş ve yaşlıların bir giyeceği olmuştur. asla genç giyeceği olmamış, geçmişteki gençlerimiz bugün ki sıkma baş tarzını asla kullanmamış ama buna karşın köylük yerlerde namusun bir elçisi bile olmuştur. dereye, çeşmeye giden kızlarımızın saçlarını gören erkekler büyülenmiş ve bu şarkılara, masallara dahi konu olmuştur. yani konuyu aslında yavaş yavaş modern ve normal hayatta türban olarak bile ikiye ayırabiliriz. bu işin sadece giyim konusu. bunu öyle bir şekilde açıklayabilirsiniz ki modada kendine nasıl yer edindiğini daha iyi kavrayabilirsiniz. tekrar ediyorum. asla bir çocuk ve ya genç giyeceği olmamıştır, olamazda. erkeklerden korunmak için zorla taktırılan şey türban değil, geçmişin bekaret kemeri ile eş değer başka bir şeydir. güneşten korunmak için takmaksa bambaşka bir aksesuar halidir. yani köylük yerde zaten bir aksesuardır.
ama türban ve din. işte ateşle barut gibi patlayan bu konu bence en çok kadınlarımızı ilgilendiriyor. hiç onlara sormadık siz bunu istiyor musunuz istemiyor musunuz? hiçbir insan tarafından beyni yıkanmamış okumuş ve dini insanlar bir araya gelmeli ve buna bir çözüm bulunmalıdır. modern dünyada dinin insan giyinimine karışmasını doğal karşılamak ve ya saçma bulmak kişisel bir görüştür ancak unutulmamalıdır ki ülke ve vatandaşlık ilkeleri çoğunluk ve ya azınlık halk tarafından değil belli kriterler ile belli olmalıdır. siz burada kendi halkınızın bir şeye olan sevgisini kullanıp oradan kandırmak, kendi tarafına çekmek için uğraşırsanız bu düpedüz ayıptır ve insan kullanmadır. bunun hiçbir ülkeye bir yararı olmadığı gibi her daim geriye doğru sürüklemiştir.
bu noktada bile laikliğin ne kadar önemli bir çizgi olduğunu görmek zor olmasa gerek. ancak son olarak şöyle bir soru sormak niyetindeyim. bu sorunu ortaya atanda erkek, büyütende erkek. siz niye suskunsunuz ey kadınlar? türban türban diye tutup taraftarı olduğunuz kitleler sizin başka hangi derdinize çağre buldu? tecavüz vakaları mı azaldı, kadınların her işte hor görülmesi mi yoksa cinsel taciz mi? yoksa bu konuda en çok sevdiğiniz durum eve kuma getiren erkeği yine aynı kurallar yüzünden normal karşılamanız mı? töre cinayetleri mi, kadının her daim 2. sınıf vatandaş muamelesi görmesi mi? ezilmesi, hor görülmesi mi?
türban bir kadın giysisi olduğu için cevaplarıda sorularıda kadınlardan beklemek kadar doğal bir şey görmüyorum. daha aydınlık ve modern bir gelecek için yine kadınlarımızın ne büyük bir rol oynadığını görmek beni tekrar sevindiriyor. çünkü türk kadını her daim en iyisini en güzelini bulacaktır.