samimi olarak merak ediyorum bu değişikliğe şaşıranlarınız var mı? hayır cidden ne olmasını bekliyordunuz? akp'nin yönetimi altındaki bu ülkenin sosyal devlet filan olduğunu mu düşünüyordunuz? ya da neoliberal sistemde devlet piyasaya müdahale etmez, piyasa herkese maksimum mutluluğu sağlayacak şekilde kendi kendine hareket eder yalanına filan mı inanıyordunuz?
uzun uzun yazmayı hiç düşünmüyorum ama ortada aklı başında herkesin yıllardır bas bas bağırdığı ama sizin (diğer bir çok konuda olduğu gibi) bir türlü kabul etmek istemediğiniz bir gerçek var; bu ülke en neoliberal dönemini akp döneminde yaşadı ve yaşamaya da devam ediyor. yani rte ben özal çizgisinin takipçisiyim derken yalan filan söylemiyordu, gerçekten de 1980 döneminde ülkenin geçirdiği dönüşümü çok çeşitli yollarla ilerletti ve derinleştirdi. merak edenler 2001 krizi sonrası türkiye-IMF kardeşliğini bir incelesinler.
şimdi sistemin kendisi, bünyesine türkiye gibi çevre olarak nitelendirilen ülkeleri de dahil ederek, çok basit bir mantık ile hareket ediyor. keynesyen refah devlet anlayışının tükendiği, korumacı sınırların yok edildiği, sermayenin küresel ölçekte hareket edebildiği bir ortamda, her ülke büyüyebilmek için uluslararası piyasalara kendi 'karşılaştırmalı avantajları' vasıtası ile entegre olabilecek. bu ister yabancı sermayeyi ülkeye çekmek için olsun, isterse de firmaların uluslararası ihraç pazarlarında rekabet edebilirliğini arttırmak için olsun.
ee şimdi ben cidden merak ediyorum. türkiye'nin (ve türk firmalarının) rekabet etme gücünü arttıran, onu diğer ülkelerden ayıran özel şey ne? ülke, japonya, almanya, kore vs gibi ülkeler ile yarışabilecek, yüksek teknolojili, yüksek katma değerli ürünler mi üretiyor? harika bir finans sistemi mi var? parasının uluslararası değişim değeri mi var? ya da askeri olarak kimsenin karşı çıkmaya cesaret edemeyeceği kadar güçlü bir ülke mi? hayır hiç biri değil, bizi küresel piyasalarda diğer ülkelere göre avantajlı kılan tek bir şey var; fazla, niteliksiz ve ne olursa olsun çok şükür demeye alışmış niteliksiz iş gücümüz.
bu da türkiye'yi, neoliberal sistemin belki de en iğrenç ülkelerinden biri yapıyor. 'büyümenin' (yani yabancı yatırımcı çekme ve ihraç edebilme kapasitesinin artması) sağlanabilmesi için, işçilerin haklarının bir bir ellerinden alındığı, bütün ayrıcalıkların ise iş adamları çevresine devredildiği bir ülke.
kısacası demem o ki hiç şaşırmayın, bunun öncesi de vardı, sonrası da olacak.