şirketlerin günümüzdeki en stratejik ancak olagelen işgüzar kişiler nedeniyle adı kötüye çıkmış departmandır. (#36981683) da bahsedilen konuyu analiz etmek için yaacaktım ama bok atmaları görünce bir yanıt hakkımı kullanmak istedim.
kişisel kanaatim aynı başarısız süreçlerin şirketlerin pazarlama departmanlarında olması, ancak onların veri ve çıktıları satış üzerine, kazanılan para üzerine olduğundan, ik ise hep maliyet, hep para isteyen ancak çıktılarını satış adetleri gibi ortaya koyamadığı için algısını iyiye dönüştüremeyen bir yapıdır. özetle bu, burada kalmamalı ama başlarsam bitmez.
(#36981683) daki konuya gelince. şirketler gitgide daha fazla ücret yönetim sistemlerini kullanmaya başlıyorlar. bu sistem iç adaleti sağlamakla birlikte önemli bir bileşeni de piyasayı daha dengeye getirmek. yani ücret yönetim sistemi olan bir şirkette evet ücretler daha adil dağıtılmaktadır ama piyasanın üzerine çıkmak için o işi yöneten kişinin ben bu adayı almam lazım, şu kadar rakamı feda ediyorum diye inisiyatif alması lazım. ki ücret yönetimi varsa bantlara takılır kalır. bu birincisi.
şimdi bu bantlı sistemde yürüyen bir şirketin, kendine yakın başka bir şirketten transfer yaparken gelecek kişinin beklentisinin daha yukarılarda seyredeceğini öngörmesi gerekiyor. ki bu formatta bir görüşmede ben olsaydım karşımdaki insanı dışarıdan başvuran bir aday gibi değil, bizim davet ettiğimiz bir aday gibi ele alırdım. daha da makul oldurdu. öyle olunca beklentisini sorardım, esneme payı değil ama değişiklik için alt sınırın söylenen rakam olduğunu teyit ederdim. yazılım gibi bir alanda iş tecrübelerinin bir halt ifade etmediğini, teknik yetkinliğin baskın geldiğini bilmeyen; zaten bu konulardan hiç anlamadan teknik konularda yorum yapmaya kalkan bir basiretsiz işe alımcıyla karşı karşıya olmak çok acı. ama maalesef erkek egemen sektörlerde yer bulamayan hanımların biraz zorunluluktan yoğunlaştığı bu departmandaki işler zaman zaman bir cerrah hassasiyeti istiyor. adayın gururunu biçmekle şah damarını kesmek arasında bence büyük farklar yok. en azından o şirkette olma ihtimali açısından bakıldığında gururu da kırılsa, ölse de aynı tepkisizlikte kalacak. ama işte bu konulara böyle yaklaşan insan az, zaten departman da bi halta yaramıyor, kapat gitsin diye devam ediyor. oof of neyse gidiyorum ben.