dar kapı

entry13 galeri
    11.
  1. ahmet haşim in her gencin mutlaka okuması gereken kitap dediği bir `andre gide ' kitabıdır.

    gide in kendini anlattığı kitapta; öz yaşam öyküsüne göndermeler yaparak, kendi deneyimlerini ve hayatı anlamlandırma çabalarını gözler önüne serer. Romanın baş karakteri Jerome, tıpkı Gide gibi küçük yaşta önce babasını, daha sonra annesini kaybettikten sonra kendisini, derin saygı ve aşk duygularıyla bağlandığı kuzeni Alissa’ya adamıştır. Alissa ise Gide’in henüz on üç yaşındayken âşık olduğunu fark ettiği ve evlendiği kuzeni Madeleine’in ta kendisidir. Romandaki mektuplaşmaların çoğu da genç Andre ve Madeleine’in yazışmalarından alınmıştır.

    dar kapı; aşkın bir insanı erdeme götüren en üstün halinin sembolüdür. bu anlamda insan ruhunun en derinlerine inmeyi başarabilmiş bir kitaptır.

    “Bu kapıdan girenler çoktur…” diye tekrarlıyordu Papaz Vauti-er, sonra konuyu iyice anlatıyordu. Ben süslü püslü, gülen bir kalabalığın gruplar hâlinde neşeyle ilerlediğini görüyor, bu kalabalığın içinde yerimin olmadığını, olmasını da istemediğimi hissediyordum. Çünkü onlarla beraber attığım her adım beni Alissa’dan uzaklaştıracaktı. Papaz metnin başına tekrar dönüyor, ben girmek için çabalanması gereken dar kapıyı görüyordum. içine daldığım rüyada kapıyı bir silindir gibi canlandırıyor, büyük çaba harcayıp, mutluluğun lezzetini de aldığım olağanüstü bir acı duyarak giriyordum o kapıdan. Bu kapı Alissa’nın odasının kapısına dönüşüyordu, ben girmek için küçülüyor, içimde bencillikle ilgili ne varsa boşaltıyordum. “Çünkü yaşama götüren yol dardır.” diye devam ediyordu Papaz Vautier. Ben her türlü çile ve üzüntüyü çekmenin dışında ruhumun daha şimdiden susadığı, saf, mistik ve meleklere özgü bir başka sevinci hayal ediyor, onu anlamaya çalışıyordum. Keskin, aynı zamanda yumuşak bir keman sesinde Alissa ve benim yüreklerimizin eriyip tükendiği şiddetli bir alev olarak tasarlıyordum bu sevinci. Beraber, Apocalypse’in bize bahsettiği bembeyaz giysilere bürünmüş olarak el ele, aynı amaca bakarak ilerliyorduk. Bu çocukluk düşlerimin insanı güldürmesinin hiç önemi yok benim için. Hiç değiştirmeden anlatıyorum onları. Eğer karışık gibi görünüyorlarsa, karışıklık kelimelerden ve bir duyguyu tam olarak açıklamak için gereken görüntülerin eksikliğinden geliyordur ancak.

    - “Bu yolu bulanlar çok azdır”, diye tamamlıyordu papaz Vautier.

    Dar kapının nasıl bulunacağını anlatıyordu. “…çok azdır”, ben de bu kişilerden olacaktım.''
    7 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük