bilimsel arka planı zayıf kalmış olan felsefi bir yönelim.
öncelikle insanlığın evrimsel duraklarından biri ağaçtan inmeye başlamasıyla birlikte bitkilerin kök, yaprak ve gövde kısmını tüketmekten meyvelere ve etle beslenmeye geçmesiyle fizyolojisinde meydana gelen köklü değişimlerdir. buna örnek olarak apandiks organının zamanla körelmesi verilebilir. bitkilerin içindeki selülozu sindiren enzimlerin vejetaryen beslenme biçiminden etçil beslenme biçimine geçmesiyle artık işlevsiz hale gelmesiyle zamanla körelen bu organ evrimsel açıdan etçil beslenme biçimini destekler bir bulgudur.
ikincil olarak insan beyninin gelişme aşamalarındaki en büyük sıçramanın daha önceki entrylerde de bahsedildiği üzere aşçılık yeteneklerimizin gelişmesi ve eti pişirerek yememiz sayesinde olması da dikkati alınması gereken bilimsel bir gerçektir.
insanoğlunun eti çiğ olarak yemekten pişirerek yemeye başlaması sonucu olarak apandiks dışında çene ve diş yapısı da bu rejim değişikliğinden etkilenmiştir. eskiden çiğ eti parçalayıp bölmeye yarayacak olan dişlerin sayısı ve çenenin gücüne duyulan gereksinim azaldığından 20 yaş dişlerinin işlevsiz hale gelmesi de bulgularımızı destekleyici bir detaydır.
son olarak yapay et üretiminin bilimsel bir fantezi olmadığı halihazırda gerçekleşen bir olay olduğu ancak seri üretime geçilmesinin uzun yıllar alacağı unutulmamalıdır. yapay et üretiminin uygun ekonomik standartlar altında üretilmesi sonucunda ise veganizm'in temel argümanları çökmüş olacaktır zira etin sentetik yollardan üretildiği bu yöntemde hem canlıya zarar verme durumu ortadan kalkacak hem de hayvan yemleri üretilmesi amacıyla doğal yaşam alanlarının katledilmesinin önüne geçilecektir.