Allah insanları imtihan etmek üzere yaratmıştır. Bu imtihanın adalet anlayışına uygun olması için, imtihana tabi tuttuğu herkese iyi ile kötüyü fark edecek bir akıl, istediğini yapabilecek bir özgür irade vermiştir. Delilerin, çocukların ve iradesi dışında zorlanarak bir kötülüğü yapan kimselerin sorumlu tutulmamasının anlamı da budur.
Eğer Allah adam öldürmek isteyenin elinden tutup engellese, bir kız çocuğuna tecavüz edip öldüren kimseye mani olsa, ortada imtihan diye bir şey kalmaz. O zaman imtihanı kaybedecek kimse kalmaz. Bu durumda imtihanın bir anlamı kalmaz.
Bu sebeple, ortada aklı başında insanların özgür iradeleriyle yaptıkları kötülüklerin faturasını Allah’a çıkarmak yerden göğe bir haksızlık ve adaletsizliktir.
Adalet demek, aynı zamanda her şeyi dengede tutmak demektir. Evrenin milyarlarca bölümü, ünitesi, sisteminin harika bir düzen içinde, harika bir dengede varlıklarını sürdürmekte olduklarına göre, ortada Allah’ın sonsuz bir adaleti vardır.
Ayrıca, Hz. Âdem’den beri bir çok zalimi tokatlayan bir adaletin, bir çok masumu kurtaran bir merhametin varlığını gösteren binlerce olay tarihçe sabittir. Ancak bu dünyadaki imtihan sebebiyle ve bu dünyanın adaletin tamamen tecellisine kabiliyeti olmadığı için, bunun başka bir yerde tecelli etmesi gerekir.
Bu sebeple, haşrin varlığına en büyük delillerden biri olan Allah’ın adaletine saldırmak, pek yakında bizi de yakalayacak olan ölümden sonra o adaletin peçesinden kimse bizi kurtaramaz.
Haksızlığa uğrayanlara cennet gibi bir mükâfatın verilmesi bile onlar için bir bir huzur temin etmez manasına gelen itiraz ise ne ilmen ne aklen kabul edilen bir şey değildir.
Çünkü bugün haksızlığa uğrayan yüzlerce insan tıbbi bir terapi sonucunda iyileşiyorlar. Keza, bilerek veya bilmeyerek bir kimsenin sakat kalmasına sebep olan insanlar tarafından maddi bazı imkanlar sağlanmak suretiyle bir derece onların huzuruna katkı sağlandığı kabul edilmektedir.
Şimdi hiçbir yönüyle kıyaslanamaz bir farkla ebedi bir cennet hayatını vermek, her türlü manevi yarayı iyileştirecektir. Bir saat içinde işkence yapılarak zalimce öldürülmesine mukabil, milyarlar sene en mutlu bir hayatı temin etmek, ölümsüz bir yerde sonsuza dek sürecek bir mutluluk temin etmek, şüphesiz bütün dünyadaki sıkıntıları unutturacak bir mükâfattır.
Kaldı ki, her şeye gücü yeten Allah cennete koyduğu insanlardan sıkıntı verecek bütün hatıraları silebilecektir. Bütün yaraları tedavi edebilecektir. Huzurun yeri olan cennette huzursuzluk unsurlarına asla yer vermeyecektir. Bu konuda bir çok ayet ve hadis vardır.