mezun olduktan sonra staj yaptığım şirkette insan kaynakları için 6 aylığına personele ihtiyacı olduğu için iletişime geçtiler benimle. kurumsal şirket, iş hayatına başlamak için daha iyisini bulamam diye düşündüm. işkur işbaşı teşvik programını koydular önüme, ne olduğunu anlayamayan kabul ettim. onlar da tam anlamıyla ne olduğunu bilmiyordu çünkü. tek bildikleri ilk 6 ay beni çalıştıracaklar ve herhangi bir ücret ödemeyeceklerdi. kabul etmeme şansım yoktu. kabul ettim, başladım insan kaynakları departmanına. ilk ay 923tl aldım, dördüncü ay maaşımı 1500tl'ye tamamladır. altıncı aydan sonra da sgk'lı olarak çalışmaya başlayınca 1.500tl+agi aldım. geçen bu süreçte lise mezunu bile olmayan benden üst pozisyondaki uzmana dil bilgisi anlattım. özne çoğul olursa, yüklem tekil olmalı ki anlatım bozukluğu olmasın vs. vs. vs. çay getirdim, fotokopi çektim. onlar şirketin parasıyla yemeğe giderlerken ben departmanda nöbetçi kaldım. yaşadığım şeyin mobing olduğunu üniversite okurken öğrenmiştim ama elden ne gelir ki ? kurulsal şirket sık dişini diye diye tam tamına 14 ayı yemek aralarında çalışarak, ay sonu partilerinde yemek kartı ücreti yükleyerek geçirdim. 1 gün bile kaytarmadım, kaytarmayı kendime yakıştırmadım. yapmadım, yapmak istemedim.
pişman mıyım ? hayır pişman değilim. kazandığım her kuruşun hakkını fazlasıyla verdim.
sonuç mu ? küçülme nedeniyle beni göndermeye karar verdiler, beni ilk başta işkur'dan işe aldıkları için tazminatımı ödemek istemediler. yılmadım, direndim ve o tazminatı aldım.
bugüne geldiğimizdeyse, 2 aydır iş arıyorum.
bu 14 ay bana öğretti ki; çok çalışan değil, çok göt yalayan iyi çalışan oluyor.