Öncelikle yola çıkmadan nelere ihtiyacınız olacak bunlara değinelim,
sırt çantası: alacağınız eşyaların ebatına göre bir sırt çantası, dağcı çantası olması taşıma kolaylığı sağlayacaktır. Tek sırt çantasında herşeyi halletmek önemli.
gidiş ve dönüş otostop ile halledilirse gerçekten çok komik rakamlara tatil yapılabilecek bir yer. Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği dahil, portakal bahçesinde çadır alanı "tabi ki duş ve tuvaletler ve gölgelik" için vereceğiniz para 15 ytl/gün civarında olacaktır. Her sene gitme ve pazarlık kondisyonunuzla, bu fiyat 12.5 ytl'ye de çekilebilir (bkz: olympos cactus cafe). Tabi ki bu taban fiyat. Eğer yok abi ben mis gibi bungalowda kalırım derseniz bu çadır fiyatını 2-3 ile çarpmanız gerekecektir. Tabi bedava olarak sahilde kalmakta tercih edilebilir ama jandarma bu konuda hassas ve yakayı ele verme ihtimaliniz yüksek.
Bundan sonrası sizin keşif yeteneğinize kalmış. Her gördüğünüz yere yardırıp gitmek eğlenceli olacaktır. Olympos'ta yerleşim sahile dik yönde sağlı sollu olarak yapılanmış durumda. Sahile kadar bir miktar yürümek gerekiyor. antik şehrin girişinde öğrenci kimliğiniz gerekecek. Burası aynı zamanda sahile geçiş kapınız. Yukarıda da belirttiğim gibi öğrenci kimliği önemli, yoksa her sahile gidişte para vermek zorunda kalabilirsiniz.
Burasını da atlattıktan sonra bir miktar açıklıktan güneşin altında yürüyeceksiniz. Etraf dağlar ve helenistik dönem tarihi yapılarla çevrili olacağından kaptırıp güneşin altında pişmemek için güneş kreminizi kalacağınız yerden çıkmadan sürmüş olmanız tavsiye olunur. solda kalan nekropolis girişini geçtikten sonra ağaçlar ve sahile kadar gölge bir yol sizi bekiyor. Tabi sahile kadar bu mimarinin içinden geçmek büyüleyici. Yolun orta kısımlarında tatlı su kaynağı, ufak tefek çaylar bulunmakta. Sağ kolda ise en büyük çay denize doğru akıp sahili iki parçaya bölüyor. Suyu oldukça soğuk fakat manzara müthiş. Sahile çıkıldığında sol taraf genelde daha kalabalık oluyor. Sağ taraf biraz daha sakin. Önümüzde müthiş bir koy. Yerler taş olduğundan sandalet önermiştim. sağ taraf tercih edilirse maceraya atılma olasılığınız daha yüksek. Sahilin sağ tarafta sonlandığı ve kayalıkların başladığı noktanın biraz açığında 6-7 metrelik bir kaya bizleri bekliyor. Çıkması nispeten kolay olsada dikkat etmek gerekli nitekim taşlar çok keskin ve yerdeki kanın size ait olduğunu anlamanız kötü bir his. Kayaya çıkıldığında inilmesi pek mümkün olmadığından çıkıp atlamama olasılığınızı unutun. O yükseklikten kendinizi akdeniz tuzlu sularına bırakma ve düşme hissini yaşayın derim. Atladıktan sonra sağ tarafa kayalıkları takip ederek yüzmeye devam ederseniz olymposta bulabileceğiniz en serin yer olan mağaraya varabilirsiniz. Sahilin sol kolu biraz daha açıklık genelde yayılmış güneşlenen insanlar mevcut. ayrıca sol koldan yürüyerek devam ederseniz çıralı köyüne varacaksınız. burada bakkal fiyatları daha uygun ve ekmek arası hizmeti veriyorlar. öğle yemeği ucuza getirilebilir burada. köy meydanının orada köprüye geldiğinizde 4 km daha yürürseniz yanartaş chimera girişine ulaşabilirsiniz. Yanartaş'a gece gelmeniz tavsiye olunur. Ayrıca girişten itibaren uzun bir dağ yolu da sizi bekliyor hazırlıklı olun. Ama gitmişken görmeden dönmeyin derim.
Bu kadar doğayla içiçe olduk gece de biraz eğlence diyenler için barlar ve diskolar da mevcut. Orange bar gitmememe rağmen dışarıdan club havası veriyor * ve antik kente en yakın club. Biraz daha sahilden açılırsak road house var; burası daha çok rock bar tadında bir mekan. Road house'da canlı müzik mevcut ve dam sorunu yok. Kadir'in ağaç evlerinin orada ise öküz/bull var. Burası da club edasında bir mekan. Tabi alkol'ü bakkaldan almak daha akıllıca olabilir fiyat performans olarak bakınca.
Eskisi gibi sadece üniversiteli gençler değil; turistler, amcalar, teyzeler, aileler de görmek mümkün artık. Herşeye rağmen korunmuş bir yer ve canınızın sıkılmasına pek olanak vermeyen bir yer. Tüm yılın yorgunluğu atılıp huzur dolu bir seneye başlamak için ideal bir yer olympos.
