sadece halk otobüsünde değil, belediye otobüsleri, metro, tramvay, vapur, minibüs, dolmuş, uçak ve sair toplu ulaşım araçlarıyla birlikte, kafe, konser alanı, bar, kahvehane, işyeri, öğlen arası tatili, yemek yerken, sıçarken** de kitap okuyabilen insan modelidir. -ki bizzat ben de bu guruha dahilim.
6 kişinin 1 kitap okuduğu oranı daha da aşağılara çekmek* gibi* ulvi bir gayem olmamakla birlikte dolaylı olarak yapmış da bulunabilirim bu eylemi.
Lakin kişi* kitap okumayı seven birisiyse, ve okuduğu kitap bol kitabı bulunan bi seriyse, deliler gibi akıcıysa, bir diğer kitabı okumak için kıvrandırıyorsa şayet hepsini bırakın bir kenara okumayı seven biriyse;
kişi bulduğu, yukarıda belirttiğim ve aklıma gelmeyen her fırsatta açar kitabını okur. Etrafındaki kimseyide sallamaz. umuma açık yerlerde kitap okumak beni orospu çocuğu yapar mı ? yapmaz. kızlara bakmıyorum diye ibne miyimdir ben ? uzak yakın alakası yok.
Birinin kitap okuması birilerini geriyorsa napalım yani.
son olarak,
öğrenmenin ne yaşı, ne yeri zamanı ne de mekanı vardır.