laiklik ismi konulmamakla birlikte bütün devletlerin olmazsa olmazı bir konu olduğundan, ucundan kıyısından bütün devletler aslında laiktirler.
laiklik- din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması kavramına denir.
dünyadaki bütün islami şeriat devletleri de laikllik esasına göre- zike zike yönetilmek durumundadırlar. laiklikten kimse vazgeçemez. mesela iran şerii devleti tutup da devletindeki hristiyan azınlıklara,hristiyan oldukları için yol,su, elektrik hizmetini götürmemezlik edemez.
mesela suudi arabistan hristiyan kökenli diye almanya´dan tıbbi ilaç almamazlık edemez.
mesela suudi arabistan yahudi diye tutup israil büyükelçiliğinin elektriklerini kesemez.
mesela en hristiyan olarak örnek gösterebileceğimiz italya´da roma havaalanına müslüman kökenli diye suudi jetinin inmesine müsaade edilmemesi, diye bi olay olamaz...
laikliğin olmaması laftadır- uygulamada en şeriatçı devlet zike zike laiklik yasalarına uymak zorundadır.
mesela suudi mahkemesi aynı suçu işlemiş bir müslümanla bir hristiyanı dinleri farklı diye, farklı yargılayıp farklı cezalar veremez.
bu dünyadaki hiçbi devlet, kendi çıkarları açısından laiklikten vazgeçemez.
almanya´nın ticari hacmi en yüksek ortaklıklarından biri-türkiye´den de büyük olmak kaydıyla- iran´ladır.
laiklik bugün aklına gelen ya da gelmeyen herşeyi insanlığa kazandırmıştır.
müslüman profesör sancar´ın nobel ödülü alması bile laikliğin insanlığa yararını sorgulayan beyinsiz sözlük ergenine kapak olmaya yeterlidir.
ismi ne olursa olsun, bütün dünya ülkeleri zike zike laiklik kurallarına uymak zorundadırlar.
