kendi nick altındaki yazıları artık okuyamayacak yazar. sana bir özel mesaj atmak istedim cem. adın buymuş sanırım. çok şey yazmak istedim özel mesaja. boş ver diyecektim örneğin, biten hayatına üzülüyorsundur bizim gibi belki de. ya da belki de benim şu satırlarımı okuyor ve ne kadar yanıldığımı düşünüyorsun. bunu bilemem elbette, zira ölüler okuyabilirler mi bilmiyorum.
gittiğin yerde bir çevre düzenlemesi yaparsın, şöyle genişçe bir ulusözlük mekanı ayarla olmaz mı? er veya geç yanına geleceğiz nasıl olsa. iyi veya kötü geleceğiz.
hayatlarımız ne kadar boşmuş değil mi cem?
bize üç oda bir salon bir hayat verilmiş, içini doldurmaya uğraşıyoruz her sabahtan akşama. oysa ki bunun ardında koca dünyalar kadar mekanlarımız olabilecekken, biz ölümlü vücutla koşturup duruyoruz.
sen şanslı bir ölüsün sanırım. düşlerin, düşüncelerin yetişebildiğin kadarıyla bizlerle.
salak gibi nikinin yanındaki soru işaretine tıkladım bu gün. öldüğünü öğrendiğim günden beri, inanmak istemeden izliyorum entrylerini. sana aitlikleri kadar, sana ait olmamalarını istiyorum sanırım. sen olmamanı yani, ölmemeni.
ama biliyorum, pamuk ipliğine bağlı hayatlarımızı, azrail tırnağıyla alabiliyorken, sen bunca insana ölümünün ardından yazılar yazdırdın. belki de üzdün azraili cem. o bizi üzmek istemezdi sanırım.
güle güle git kardeşim, mekanın cennet olsun, ruhun huzurlu olsun, ben biliyorum ki, Allah, sevdiği kulunu erken alırmış.