Hz. Muhammed, hendek savaşından sonra arap yarımadasınds tam bir barış döneminin yaşanması içın çalışmaya başlamıştır. Böylelikle yeni din hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler, bu fırsattan yararlanarak islamiyetle tanışacak ve isteyenler de bu dini süratle kabul edeceklerdi. Ayrıca mekkeye gidip kabeyi ziyaret etmek isteyen hz. Muhammed bunu gerçekleştirebilirse hem mekkelilerle iyi ilişkiler kurmuş olacak, hem de islamiyeti bölgede barış içinde yayabilecekti. Düşüncelerini uygulamaya koyan hz. Muhammed 13 mart 628 tarihinde beraberindeki 1400 kişiyle birlikte mekke'ye doğru harekete geçti. Ilk önce 'zülhuleyfe' daha sonra 'hudeybiye' bölgesine ulaşan müslümanlar niyetlerini mekkelilere söyleylmek için kureyşlilere bir elçı gönderdi. Vazifesinde başarısız olan elçinin yerine ikinci kez mekkenin önemli ailelerinden olan ümeyye kabiliesi üyelerinden osman b. Affan gönderildi. Mekkeliler tarafından bir süre alıkonulan osman'ın gecikmesi. Öldürüldüğü söylentisinin çıkmasına neden oldu. Bunun üzerine müslümanlar, ölünceye kadar savaşacaklarına dair söz verip biat ettiler. Burada biata katılanlarün cennetlik sayılacağı müjfelendiğınden bu tanımaya (bkz: biat ı rıdvan) denmiştir. Ancak bir süre sonra osman'ın sağ olduğu öğrenildi. Kısa bir eüre sonra müslümanların yaptıkları biatı öğrenen kureyşliler, bunun da etkisiyle müslümanlara bir elçi göndererek barış yapmışlardır.
Kureyşi temsilen gelen suheyl b amr adındaki elçi ile yapılan antlaşmanın temel esasları şöyledir;
Müslümanlar ile mekkeliler arasında yapılan bu antlaşmanın süresi on yıl olacaktır.
Müslümanlar bu yıl kabenin etrafında dolaşmadan medineye geri dönecektir.
Müslümanlar gelecek yıl (yanlarında birer kılıçtan başka silah almadan gelip) mekkelilerin üç gün için boşaltacakları mekke'de kabeyi ziyaret edebileceklerdir.
Mekkeli olup islamiyeti kabul ederek müslümanlara sığınanlar geri iade edilecek, buna karşın islamiyetten vazgeçerek mekke'ye sığınanlara veya oraya gitmek isteyenlere dokunulmayacaktır.
Antlaşmanın maddeleri müslümanların aleyhinde görünmesine karşın durum, bunun tam tersidir. Öncelikle kendisini çok üstün görmeye alışkın kureyşliler bu antlaşmayı yaparak kendileriyle eşit haklara sahip olan bir toplumla antlaşma yapmış oldular ve ilkkez siyasi bir varlık olarak islam devletini resmen tanıdılar.