“Ben daha çok cahil ve okumamış, tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum bu ülkede. Ülkeyi ayakta tutacak olanlar okumamış hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halkın ferasetine ben güveniyorum. O beyannamenin ben neresinden tutayım. Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ülkeyi ayakta tutacak olanlar okumamış cahil halk. Türkiye’nin okumuş kesimi profesörden başlayarak geriye doğru en tehlikeli olanlar üniversite mezunları. Olayları en rahat okuyanlar ilkokul mezunları. Üniversite ve sonrası çok vahim. Çünkü zihinleri bulanık. Biz de de şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar bazıyor. Ben açıkçası korkuyorum.” Kendini eğitimci(!) olarak belleyen bir zatın ifadesi. Adama sorarlar peki neden biz eğitimle uğraşıyoruz? Okumuştan sorun çıkıyorsa, o zaman cahil adam yetiştirmek için uğraşalım. Eğitim ve eğitimciye gerek yok. Ülkede eğitim nasılsa bir yaz-boz tahtası. 5 yaşında okula başlama sistemi getirildi, 1 yıl sonra kaldırıldı, 15 yılda 5 milli eğitim bakanı değişti. Her gelen kendi sistemini getirdi, düzen bir türlü kök salmadı. Eğitim istiyor muyuz, emin değiliz!