hayatı karşılığında ölümle satranç oynayan şövalye antonious block'un monologları filmin boyunu nerdeyse aşar.
''insanın duyularıyla tanrıyı kavrayabilmesi o kadar imkansız mı? o neden yarım vaadlerin ve görülmeyen mucizelerin ardına saklansın ki? kendimize inancımız yoksa başkasına nasıl inanç duyabiliriz ki ? benim gibi inanmak isteyen ama yapamayanlara ne olacak? ya inanmayan, inanamayanlar?''
''içimdeki tanrı'yı neden öldüremiyorum? onu kalbimden atmak istememe rağmen neden alçaltıcı ve acı verici şekilde içimde yaşamaya devam ediyor. neden her şeye rağmen bu şaşırtıcı gerçeklikten kurtulamıyorum?''
''ben bilgi istiyorum. inanç ya da varsayım değil bilgi. tanrı'nın elini uzatıp kendini göstermesini benimle konuşmasını istiyorum.
karanlıkta ona sesleniyorum. ama sanki hiç kimse yok.''