senelerdir -taraftarlık- denilen bir uyuşturucu var.
insanlar maaşlarının önemli bir kısmını forma, bilet gibi şeylere veriyorlar mesela.
ya da o futbolcular en lüks araçlarla antremana gelip giderken, ceplerine her sene milyonları doldururken, hayatlarında bu kazanç sayesinde en ufak maddi sorun olmazken, -taraftar- denilen insan, yağmur, çamur demeden maçlara gidiyor, ses tellerine de hasar verip, para harcamış olarak eve dönüyor.
işi ileri boyutlara taşıyanlar, bu takımları için kavgalara giriyorlar, yaralanıyorlar, yaralıyorlar ve hatta bu uyuşturucu yüzünden ölüyor ve öldürüyorlar.
bir spor icra etmek için kurulan bir kulübü, aileleri ve ülkeleri gibi seviyorlar, onun için canını dahi feda edecek kadar aptal oluyorlar.
sosyal medyada takımlarını savunmaktan geri kalmıyorlar tabi. küfürler ederek...
demem o ki, bizim insanımız uyuşturucu olarak sadece eroin, kokain, bonzai vesaireyi görür. fakat on yıllardır -taraftarlık- denen uyuşturucuyu görmez, görmezden gelir.