iktadara müktedir olunca içindekileri dışa vurmasının bir tezahürüdür. önceleri fikrini belirtmemiş hakimiyeti ele geçirince vede dalkavukların sahte övgü ve putlaştırmalarına mazhar olunca bu gibi sözleri çok yazmış ve söylemiştir. elbetteki bunda bir bahis yoktur fakat bu fikirleri halka vede halka rağmen benimsetmek farklı düşüncelere ne kadar toleranslı olunduğunun ifadesidir.
doğu perinçek adlı koministin vede atilla oral'ın atatürkün el yazılar adlı kitaplarına bakabilrsiniz bu zatlarda bu kitapları ifşa için değil oda bizim gibi dinsizdi diye övünmek için yayınlamışlardır. Ayrıca 1923-1946 yılları arasındaki siyasi-şair-yazarlarının ekseriyati serlevhadaki tezi benimsemişlerdir. benimsemekle kalmayıp o zikrin ve fikrin antitezini benimseyenleri imha etmeye kalkmışlardır.
Fakat heyhat Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. )Saff, 61/8
Nihal atsızın sözüyle bitirelim Türkiye Cumhuriyeti 1950 mayısında kurulmuştur ondan önceki 1923-1950 çağı gayrimeşru ve müstebit bir diktatörlük zamanıdır. Diktatörlüğü yapan Halk Partisi ,bilhassa onun ileri gelenleridir. (Orhun Dergisi 1 Aralık 1950 sayısı Kurucu Meclisi bölümünden alıntı)
