fikirleriyle insanlığa çok değerli bir miras bırakmış olan amerikalı gökbilimci, astrobiyolog ve popüler bilim yazarıdır. zamanının ötesindeki çalışmalarıyla bilim ve edebiyat dünyasına kaliteli eserler kazandırmıştır. carl sagan, insanın yaşadığı dünyaya ve hayata farklı bir pencereden; evren penceresinden bakarak, büyük resme bakmanın önemine dikkat çekmiştir. belki de yaptığı işlerin kalitesindeki en önemli etmen de kendine özgün bu bakış açısı olmuştur. sagan hakkında söylenecek çok şey var ama onu anlamak için en güzel yol kuşkusuz sözlerine kulak vermek olacaktır. sözü kendisine bırakalım;
''dünya uçsuz bucaksız kozmik arena içerisindeki ufak bir sahnedir. o generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini hatırlayın. tüm bu kanlar, bu kişiler bir noktanın ufak bir kısmının şan ve zafer içerisindeki anlık efendileri olabilmeleri için aktı. bu pikselin bir köşesinde yaşayanların onlardan ayırt dahi edilemeyecek, diğer köşesinde yaşayanlara yaptıkları sonsuz zalimlikleri düşünün. yanlış anlaşılmaların sıklığını, birbirlerini öldürmeye ne kadar meraklı olduklarını ve öfkelerinin ne kadar hararetli olduğunu düşünün. duruşumuza, hayal ettiğimiz şahsi önemimize, evren içerisindeki ayrıcalıklı bir konumda olduğumuz yanılgısına bu soluk ışık noktası tarafından meydan okunuyor. gezegenimiz, onu sarmanlayan kozmik karanlık içerisindeki yalnız bir nokta. sonsuz belirsizliğimiz içerisinde bizi kendimizden kurtarmaya gelecek birilerinin var olduğuna dair hiçbir ipucu bulunmuyor. dünya, bildiğimiz kadarıyla yaşam barındıran tek gezegen. en azından yakın tarihimiz için, türümüzün göç edebileceği başka hiçbir yer yok. ziyaret edebilir miyiz? evet. yerleşebilir miyiz? henüz değil. beğenin veya beğenmeyin, şimdilik, dünya direnebileceğimiz tek yer.
astronominin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. belki de, ufak dünyamızın bu uzak görüntüsü, insan kibrinin ne kadar aşağılık olduğunu göstermenin en iyi yoludur. bu, bana birbirimize daha iyi davranmamız ve gezegenimizi koruyup geliştirmemiz gerektiğinin önemli olduğunu anlatıyor. bildiğimiz tek evi. soluk mavi noktayı...''