Freud a göre oral döneme dayanır. Bireylere göre sıkıntı, stres, keyif vs. anlarda içilerek rahatlamayı sağlar . Sinirleri yatıştırır.
--spoiler--
Oral Dönem
Bu döneme neden oral dönem dendiğini anlatalım. Bebek anne karnından çıktığında henüz vücudunun hiçbir yerini bilmemektedir. Popoya şaplağı yiyip ağlamaya başladığı andan itibaren ilk temas ettiği nesne annesi ve süt kaynağı olan meme olacaktır. Bebeklerin temel hareketleri oldukça azdır. Yüksek sese karşı kasılma, el ile kavrama ve ayak tabanından irkilme haricinde en önemli hareket ağız kenarındaki nesneye odaklanmaktır. Bebek kendi vücudunu ve hayatı henüz bilmediğinden hayat onun için memeden kendisi de ağzından ibarettir. Her şeyi ağzına almaya çalışır zira tanımak için tek bildiği yol budur. Bu dönemde çocuğunuz henüz tam anlamı ile iradesi olmayan bir bebektir ve hayatı ebeveynlere itaat etmekten ibaret görme eğilimlidir. Siz bir nesneyi ağzına almak istediğinde hayır dediğinizde bu sorgulanmaz bebeğiniz tarafından ama bir sonraki dönem için de hafızaya yazılır.
Bu dönemde anneye bağımlılık en üst seviyededir doğal olarak, ama yavaş yavaş çevresindeki diğer kişilerle de iletişim kurmaya başlayacaktır. Bu dönem emzirme dönemidir aynı zamanda. Bebek alma ve verme olgusunu bu dönemde kavrar, bu nedenle meme vermek kadar verdiğiniz şekil de oldukça önem taşır. En önemli unsur ise şudur ki bebeğin emzirilme olgusundan ne uzak kalması, ne de bu dönemin uzatılması doğru değildir. iki durumda da çocuğunuz ileri dönemlerde bu eksikliği psikolojik olarak farklı şekilde yansımalarla yaşayacaktır. Bu yansımalar genelde oral bağımlılıklarla ortaya çıkabilir. Herhangi bir terslik karşısında sigara ihtiyacı veya yemek yeme ihtiyacı benzeri şekillerde bağımlılıklardan tutun çok daha ciddi yansımalara kadar olay gidebilir. Oral fiksasyon denen sorun da tam olarak budur.