olay üniversitenin 1. sınıfında toy olduğum dönemde geçiyor. ankarada okuduğum okulumda sürekli olarak yoklama alındığı için bunalmış memur gibi okula gidip gelmekteyiz. ekonomi dersi var elektrik-elektronik mühendisinin ne işi varsa o dersle. endüstri olsa anlayacağım. neyse hoca devam mevam yok dedi almıyorum yoklama. cuma günü son 3 saat bu dersin olması sebebiyle beni bu sözler yeterince tahrik etmiş ve vizeye kadar dersin geçtiği sınıfın yakınından dahi geçmemişim. kalıncana da bir ekonomi kitabı var fiyatı o zamanın parasıyla 60 tl falan. dedim ben bunu fotokopi çektiririm 30 liraya sonra artan parayı cluba gider orda 2-3 bira içip yerim. neyse son hafta fotokopi çektirdim. tabi içimi de fenalık basmaya başladı. 250 sayfa vizeye kadar nasıl işlemişler anlamadım. bu arada üniversitenin ilk yıllarında anneannemle yaşıyorum. neyse oturdum masaya çalışcam 10-15 dakika oldu böyle sıkıcı bir ders olamaz. neyse motive ediyorum kendimi.bi 10 dakika sonra telefonun çaldı abi "abi nerdesin biz cluba gidiyoruz diye" yavşak arkadaşıma cevabımsa "siz gidin valla yarın vize var" oldu. biraz daha iteledim çalışmaya kendimi imkan yok. hemen üstümü başımı giydim çıkıyorum evden anneannem " nereye ?" dedi. hazırlıksız yakalanmıştım. hemen arkadaşa çalışmaya gidiyorum dedim. aldım kitabımı elime çıktım dışarı giderken ağırlıklardan da kurtuldum tabi kitabı çöpe attım. arkadaşımı da aradım girişte bekleyin diye. sonrası malum sabaha kadar takıldık. okula zor yetiştim hesap makinesi getiriliyormuş sınava onu bile bilmiyordum getirmedim tabi. okulda kural gereği soy adına göre sıra oluşturuluyor. ana ders olmadığı içinde sınav testmiş. neyse sanki ben öğrenci değilim oturdum masaya. baktım iki çaprazımda da dersleri fena olmayan tipler. Allahtan başka ne isterim ki. bir oraya bir buraya baka baka C ile geçtim dersi.