tecavüz

entry454 galeri
    370.
  1. herhangi bir canlıya yapılabilecek en büyük, adice ve aşağılıkça olan eylem.

    geçen akşam bir anons verildi. ve aslında birden fazla kez tekrar edildi. abim ve annem içeride, bense mutfaktaydım. annemler ne diyor anlamadılar ben bir şeyler anladım. bilirsiniz, o anonsların ne denli havada dağıldığını.
    bir çocuk kaybolmuştu. bulanların veya görenlerin zabıta noktasına bildirmeleri önemle rica ediliyordu.
    anons duyuldu ve duyulduğuyla kaldı.
    ertesi gün abim işten yemeğe geldiğinde dün akşamki anons edilen çocuğun bulunduğunu söyledi.
    ancak metruk bir binada, bir valizin içinde.
    kaybolan çocuk, 5 yaşında küçük bir kız çocuğuydu. ve yaşıtlarına göre daha cılız, ufak tefek olduğunu duymuştuk.
    6 kardeşten en küçük olanıydı, babası kamyon şoförüydü. pek istenmemiş bir çocuk olduğunu duydum.
    ismi eylül'dü.
    mahallelerindeki, teyzesinin binasında oturan 25 yaşındaki uyuşturucu bağımlısı gençten şüphe ediliyordu.
    eylül teyzesine yemek yemeye gidiyordu bazen annesi evde yokken. aslında teyzesi annesini uyarmıştı. binalarında dengesiz bir insanın bulunduğu konusunda.
    ve bu insan, eylül'ün abisinin arkadaşıydı aslında.

    olay şöyle gelişmişti;
    eylül sokakta oynuyordu. arkadaşları eve gitti, eylül kaldı. sonra o geldi. eylülü motoruna bindirdi ve evine götürdü. eylül belki de onu abisinin arkadaşı olarak bildiği ve daha minicik bir çocuk olduğu için bir şeyden şüphe etmedi, belki de o eylül'ü zorladı. - şahsın annesinin psikolojik sorunları olduğu, ve 1.5 aydır hastanede tedavi gördüğünü duydum. babasının ise bir dükkanı varmış ilçede. - yani evde tekti.

    ilerleyen saatlerde eylül'ün teyzesi şahsı elinde bir valizle apartmandan çıkarken gördü. nerden bilsindi o valizin içerisinde küçük yeğeni olduğunu? bir arkadaşıda gördü onu. nereye diye sordu. ben gidiyorum bir daha gelmeyeceğim dedi.

    saatler ilerledi, eylül eve gitmedi. ailesi merak etmeye başladı ve kayıp ilanında bulundular.

    mahalleli, jandarma, polis her yerde eylül'ü aradı. işin en acı ve insanı delirten yanıysa aramalara o da katılmıştı. herkesle her yerde eylül'ü aradı.

    önce ifadesi alınıp salınmıştı, daha sonra söylediği dengesiz sözlerle tekrar göz altına alındı ve suçunu itiraf etti.

    eylülü kaçırmıştı ve tecavüz etmişti. ve boğarak öldürmüştü.

    eylül'ün yüzü morluk içindeydi. çığlıklarını susturmak için ağzını kapatmıştı belli ki. belki de o esnada boğulmuştu eylül.

    olay esnasında aldığı ilacın etkisinde olduğunu, kendine geldiğinde eylül'ün öldüğünü farkettiğini söyledi. daha sonra da onu sürekli gittiği, 99 depreminden sonra terkedilen inşaat halindeki terkedilmiş binanın bir odasına attı.

    ve eylül artık yok. günahsız, masum, minicik bir can, hayalini dahi edemeyeceği bir şekilde öldürüldü.

    sindiremiyorum arkadaşlar. sindiremiyorum.
    aklıma ölmeden önceki korkusu, yaşadıkları, yaşamış olabileceği şeyler geliyor. sindiremiyorum.

    yorum dahi yapamıyorum.
    korkuyorum, iğreniyorum, üzülüyorum, ürperiyorum, içim acıyor. içim ağrıyor.

    o şerefsize yapılacak veya yapılabilecek hiçbir şey, eylül'ün nasıl korkarak, canı yanarak, belki de anne! diye ağlayıp bağırarak öldüğü gerçeğini değiştirmeyecek.

    olan kalanlara olmadı. yakınlarının canı elbette yandı ama hiçbiri eylül'ün acısı kadar büyük olmadı.

    biliyorum. böyle bir şey ilk kez olmuyor ancak ben bu kadar yakından ilk kez şahit oluyorum.

    kaynaklarım gerek haber siteleri, gerekse yapanı/yapılanı tanıyan arkadaşlarım.

    kelimeler kifayetsiz kalır ya hani bazı durumlarda, işte bu onlardan biri.

    o mahlukata ne şekilde işkence yapılırsa yapılsın, hiçbiri yeterli olmayacak.

    günlerce, aylarca hatta yıllarca ölmek için yalvaracak raddeye gelmesini ama ölememesini diliyorum!

    ve eğer gerçekten bu kötülere müdahale edebilecek bir güç varsa, artık yalvarıyorum etsin!
    5 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük