Türkiye de muhalefet denince akla gelenler ve yetersizlikleri belli.
muhalefetin olmayan yenilikleri dile getirmesi ve bunun üzerinde durması gerektiğini düşünenlerdenim.
vatan elden gidiyor, atatürk' ün Cumhuriyeti tehlikede, baştaki adam hırsızın arsızın önde gideni. bunları biliyoruz zaten. gözümüz de var aklımız da çalışıyor allah a şükür. olanı söyleme, olması gerekeni söyle.
de ki, mühendislerimizi yurt dışına detaylı eğitime göndereceğiz ya da yurt dışından kalifiye mühendisler getirtip eğitim verdireceğiz, teknolojide dışa bağımlılığı azaltacağız. artık apple ve samsung düzeyinde cihazlar üreteceğiz, isteyen tercihe bağlı olarak yine o markaları kullanabilir.
de ki, tarım ve hayvancılık danışmanları yetiştireceğiz. tarlası olan, belki yol geçer satarız mantığını bırakıp o tarlayı en verimli şekilde nasıl kullanabilir, bunun bilgisini alacak. belirli büyüklükteki verimli tarlaların satışı ve boş bırakılması yasaklanacak. hayvancılık ve hayvansal ürünler teşvik ile desteklenecek. şimdi de var biliyorum ama yeterli değil. millet ineğim var diye para alıp gazinolarda yiyor. denetim olacak. böylece köyden kente vasıfsız göçler engellenecek ve bu ürünlerde dışa bağımlılık minimuma indirilecek. seracılık önemli bir sektör olmasına rağmen insanı sebze meyveden soğutan tatlarda ürünler veriyor. Türkiye'nin iklim ve toprak yapısı bio için uygun, buna ağırlık verilecek. ve hibrit tohumlar yasaklanacak.
yeraltı zenginliklerinin bir çoğu yabancı şirketlerin tekelinde. kanunda kendi topraklarımızdan bu şirketleri atmak için düzenlemeler yapılacak. sözleşme iptali için gereken tazminat miktarı devlet hazinesinden karşılanacak ve sadece 1 yıl kimseye ikramiye ve zam mam yok. ( askeri tanka kafa atmaktan daha mantıklı)
temel ihtiyaçlarını gideremeyecek kadar yoksul olan tüm vatandaşlar, yani sadece partimize oy verenler değil, devlet gözetimi altında olacaktır. çalışabilecek durumdaki bireylere yalnızca istihdam sağlanana kadar yardım edilecektir. müşkül durumda olan ve iş göremez haldeki bireyler için devlet tesisleri yapılacak ve ölene kadar orta halli bir yaşam süreceklerdir.
Toplumsal, doğal ve kültürel değere sahip hiçbir alan imara açılmayacaktır ve sürekli bakımı yapılacaktır.
dinimize ait yapılar için halktan bağış alınmayacak ve bu desteği devlet sağlayacaktır. dileyen bireysel olarak bağışını farklı türde gerçekleştirebilir. kutsal mekanlarda yapılan dini eğitimler, devlet tarafından eğitilmiş sertifikalı hocalar tarafından yapılacak ve vaaz konularında siyaset değil insanlık ile ilgili konular verilecek.
çoğunluğu müslüman olan bu ülkede farklı din ve görüşteki tüm vatandaşlar da, inançları yönünde dernek ve kuruluş hakkına sahiptir. yalnızca Türkiye Cumhuriyeti nin varlığı için tehlike arz eden bir durum oluşturulursa devlet müdahalede bulunur.
üniversitelerin, istihdam fazlası kadarı kapatılacak. Ancak yeni istihdam alanları açıldıkça kontenjan sayısı artacak ve böylece eğitimli işsizler sayısında azalma hedeflenecek. liseden itibaren, kişinin yetenekli olduğu alanlar gözlemlenecek ve üniversitede branş seçimi bu gözlemleyen yetkili kişilerin referansı üzerine belirlenecek. işini sevmeyen, mecburen okuduğu bölümden mezun olmuş kişilerin bu ülkenin geleceğine pozitif bir katkısı olmayacaktır.
bu tarz yeniliklerle bir parti çıksın karşıma, akepe icabına bakmadan virüs gibi yayarım yemin ederim.