Mekkeli müşrikler hz. Peygamberi ve ona gönderilen ayetleri yalanlayabilmek adına ne yapalım diye düşünürken kuranın kul yazması olduğunu ispatlamaya karar verirler. Ve kuranın kul yapısı olduğunu, o dönemde Arap Dili ve edebiyatının gelişmiş olması, dünyanın en iyi sairlerinin Arap yarımadasında bulunması nedeniyle bi insan tarafından yazılmış olabileceğini öne sürerler. Bununla da kalmaz aynı ayetleri yazabilecek şairler bulabileceklerini iddia ederler. Bunun için adı sanı nam salmış şairleri bir araya toplarlar ve kuranı okumaya başlarlar. Ancak kuran ayetleri okunduğu kendilerine söylenmez. Kuran ayetlerini duyan şairler oldukları yere diz çöker ve ağlamaya başlarlar. Hepsinin ağzından çıkan tek anlam vardır. Bunca yıldır dil üzerine ses üzerine kafiye üzerine birbirinden güzel şiirler yazdık. Ancak daha önce sözler böyle kafiyeli bir şiir ne gördük ne duyduk. Bunu yazan ne büyük bi şair ne büyük bir usta derler ve daha sonra kendilerine bunun kuran olduğu söylenir. Bunun karşısında şaşkına dönen şairlerin iman ettiği rivayet edilir.