17 temmuz 2008 isciye dayak

entry10 galeri
    1.
  1. tanım: kapitalizmin işçi sınıfından ne kadar korktuğunu, "emniyet" görevlilerine şiddet uygulatarak kanıtladığı olaydır.

    yasal bir hak olan "grev" için buluşan ve yürüyüşe geçen yüzlerce emekçi üzerine biber gazı sıkarak geri çekilmelerini bekleyen, emekçilerin eylemlerinin haklılığını kanıtlayan polislerin cop, tazyikli su kullanmaktan da çekinmediği görülmüştür. yürüyüşe aileleriyle gelen emekçiler mümkün olduğunca az rahatsızlık yaratarak tek koldan ilerlerken müdahele üzerine ikiye ayrılarak devam etmeyi denemiş ancak barikat, biber gazı, cop ve tazyikli su ile karşılaşmıştır. bunun üzerine grubun belli bir kısmı alandan ayrılmış ve çeşitli yönlerden amaçlarına ulaşmıştır. sistem, emekçilerin farkındalığa ulaşmasından, hareketlenmesinden ne kadar korktuğunu yine belli etmiş, ancak; kazanan yine direnen emekçilerimiz olmuştur.

    bundan yaklaşık iki buçuk ay önce, 1 mayıs 2008 günü, henüz sabahın altısında dahi işçilere saldırmaktan çekinmeyenlerin vukuatıdır bu. o gün "taksim toplu kutlamalara kapalıdır." diyerek işçi sınıfının taksim meydanı'nda bayramını kutlamasına, halaylar çekmesine izin vermeyenlerin gerçek yüzü, birkaç gün önce milli takımın başarısının taksim meydanı'nda kutlanmasıyla ortaya çıkmıştır. bu tablo karşısında çok net olarak anlayabiliyoruz ki emekçilerin kıpırdanması bile bazılarının ödünü koparmaya yetiyor.

    17 temmuz 2008 günü istanbul belediyesine grev kararını asarak istediğini elde eden işçilerimiz, "kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz" anlayışıyla neler yapabileceğini bir kez daha göstermiştir. o halde; zaman bu ülkenin gerçek sahiplerinin örgütlenme zamanıdır; zaman sömürüye, patronlara, kapitalizme başkaldırma zamanıdır; zaman umutları yeşertme zamanıdır- işçi tulumuyla, baretiyle, çizmesiyle...
    2 ...