Bakınız eskiden doğu bloğu ülkelerden özellikle bayanlar gelirdi Türkiye'ye çalışmak için. Bunların birçoğu üniversite mezunu Türkiye'de kendi mesleklerinin dışında işler yaparlardı. Ne bileyim tıp okumuş Türkiye'de bakıcılık yapıyor. Hâlâ da var bu durumda olanlar.
Eskiden Türkiye'de yetişmiş insan kıtlığı yaşanıyordu. etrafınızda da vardır. Adam zamanında ortaokulu, liseyi bitirmiş şimdi bir dairede müdürdür. Artık geçti bunlar. Serbest piyasa, kapitalist düzen çok da bakmıyor bunlara. Kıroyum ama para da bende diyorsa ister ilkokul mezunu çalıştırır, ister yüksek lisans mezununu.
Neyse asıl mesele planlama. Kardeşim bu ülkede nüfus dengeli dağılmıyorsa, yatırımlar dengeli yapılmıyorsa ileride daha da kötü olur. Şimdi sen tüm yatırımları birkaç noktaya toplarsan işler ileride daha da sarpa sarar. Mesela istanbul'a daha da yatırım yapılıyor. Bununla birlikte daha fazla nüfus çekecek. 3.havaalanı inşaatında 20 bin kişi çalışıyor, istanbul finans merkezi tamamlandığında 75 bin kişi çalışacakmış. Bunun yanında üniversite sayıları, kontenjanları da arttı. Devletin herkese iş vermesi çok zor. Özel sektör de malum. Kervan yolda düzülürden ziyade ülkelerin kalınma planları var. Her şehrin kendine özgü bir kalkınması olsun. insanları göç ettirmektense bulundukları yerlerde nasıl istihdam ederimin arayışı olmalı. Ki bunlar da yapılıyor ancak ülkenin yarısı nerdeyse beş on şehre toplanmış. Hâlâ bazı şeyler için geç değil. ilk başta şu nüfus ve yatırımlar tüm ülkeye dengeli bir şekilde dağıtılırsa herkesin karnı doyar.