nilgün marmara

entry341 galeri
    254.
  1. DEĞMEDiKLERi YERDE BAHÇELER

    Dinlerken ay kendini buhurdandan savrulan
    yanık ünlemlerle,
    Dalgın tireler eski bir sıcak taş üzre
    uzanmışken, unutmuşken direnmeyi
    biricik umutsuzluk açısında,
    Bu yanlış halkada kendine kapanan şakra
    geri dönmeyecek şerareyi arıyor;
    kara bir ölüm bilyasını ölçerek gelen su ve
    avcıotlarında.

    Koştu su yaman bir gökdil zarfında, ağladı.
    Açtı. Yeni bir kalem denli.
    Bir çeşmenin ağzında yiten safir lapisi
    mor bir cesetin burnuna takılmış buldu.
    Çökertti tetikte duran yıkım alanlarını da.
    Bedenlerin karmaşık ikliminde can çekiştirdi biçimi,
    Her kılıkta cirit atan bir imparatoriçenin emrinde.
    Aynada güreşen bir ağaca, bir güneşe takılarak
    saçlara dolanan dudağı kustu suçunu, porselen
    duvarlara gizlenmiş kahverengi masalların,
    suskun bir tan sökümünde.

    Şimdi varacağı boy sezilemez.
    Solgun bir mum mavisidir belki,
    belki yaşayakalan ölümdür,
    bütün yanık ünlemler tekrarında!
    15 ...