2 gundur kendimi beklettiğim final bölümünü sonunda izledim. tahmin edilebilir bir finali olmasına rağmen derinden etkiledi.
çok fazla dizi izlemiş birisi olarak gerek duygusal gerek tarafsız yorumlamaya çalıştım. şimdiden spoiler olabileceğini belirteyim. izlememiş arkadaşlar bundan sonrasını lutfen okumasın. gereksiz küfür yemek istemiyorum.
duygusal olarak bahsedersek eğer dizi insanı gerçekten etkiliyor. bir kere kurt sutter diziyi öyle bir dengede tutmuş ki üzüldüğün yerde sevinedebiliyorsun. dizi de genelde daha kötüsünden sakınılmak için suç işleniyor gibi görülüyor. kurt sutter bunu çok iyi ayarlamış. hiç ağlamadım dizi de ama güldüm şaşırdım hatta yok artık dediğim yerler de hallice fazla.
diziye diğer açıdan yaklaşacak olursam ilk olarak oyunculukları ele alalım. 2 tane karakter benim için dizinin en iyi oyunculuğunu ortaya çıkarmış.
bunlardan birisi dizinin senaristinin hayat verdiği otto karakteri. (bkz: kurt sutter) adam herhalde kafasında ki karakteri en iyi kendisinin canlandırabileceğini düşünmüş ki bunu da başarmış. ihanete uğramış tecavüz edilmiş hırpalanmış dovulmuş işkencelere maruz kalmış aklını yitirme noktasına gelmiş ama yine de ihanet etmemiş bir karakterin ruhani dunyasını çok iyi oynamış sayın yazar. izleyenler bilir ki bir sahnesi vardı otto nun herkes şaşkınlıktan ''dilini'' ısırmıştır eminim.
diğer karakter ise kim coates ın canlandırdığı ''tig trager''. belki de en iyi sayko karakterdi. karakterin hem düşünebildiğini hem de düşünmeden neler yapabildiğini, zevklerini ve bu zevkleri 7 sezon boyunca nasıl barındırdığını kaliteli bir şekilde gösterdi. izleyenler yine bilir ki bir köpek davasından bir travestiye beslenilen antı anormal davranışlara kadar hepsinin hakkını vermişti. bu karakter için çok güzel bir söz var zannımca. ''anormallerin olduğu toplumda normaller anormaldir.
hemen herkesin ortak fikri olmuş olan dizilerin en nefret edilen kadını skyler dır değil mi? emin olun ben de breakıng bad de ki skyler whıte karakterinden nefret etmiştim. ta ki SoA da ki ''Gemma Teller'' karakterine kadar. ki bu karakteri canlandıran hanımefendi de dizinin yaratıcısı kurt sutter ın reel de ki eşidir. izleyenler '' bi dakka noluyo ya? bu kadını onca insan düzdü. senarist buna nasıl izin verdi? yazmasaydı bu karakteri...'' diyebilirler. fakat ''katey sagal'' da karakterin hakkını vermiş ki kurt sutter ona biraz acınmasını hatta onun anlaşılmasını ve akıllarda kötü kalmasını istemediği halde başaramamış. dizi izlenildikçe defalarca kez bu karakaterin ne diye hala yaşatıldığını final sezonuna kadar anlayamıyor insan. diğer karakterler rollerini iyi yansıtmışlar. onları tek tek ele almaya gerek duymuyorum.
hikaye ye gelince... herkes bir MC nin bu kadar sorun yaratabileceğine pek inanamamıştır eminim. fakat hikaye de bundan bahsediyor. üstelik dizi insanlara kötünün içindeki iyiyi değil kötü bir şeyin daha da kötüye sebep olduğunu anlatmak istiyor. bir nevi kelebek etkisi diyebiliriz. bir kötülük ki buna yalan diyelim (baş rolümüzün üstüne basa basa vurguladığı) ne kadar çok yalana ölüme ve kaosa yol açabileceğini gösteriyor. sonuçta bir çok anlam çıkartılabilir. bir kere yanlış trene bindiyseniz geriye doğru yürümenizin bir anlamı yoktur. alimden zalim zalimden alim doğar. yalancının mumu yatsıya kadar yanar. ....... gibi birçok söz soylenilebilir.
kamera açılarına gelince. pek anlamam fakat bana göre kameralar karakterleri abartmaya yönelik çekimler yapmış ki ben bu anları 5 er saniye ileri sarıp izledim. ben dizilerde ki gerçekçiliğe önem verenlerdenim. fakat kameralar karakterleri kahramanca gösteren açılardan tut olaylara yakın tutulmasına kadar abartılı çekmiş. burada yönetmene iş düşüyor fakat sonuçta bu bir dizi ve reyting yapması gerek değil mi? yargılamak pek uygun düşmez.
müzikler açısından çok iyiler. hatta dizinin müzikleri diziden kat be kat daha popüler olmuş durumda.
ha dizi 7 sezon olmak zorunda mıydı? bence 5 sezon da yetebilirdi. fakat bunun pek bir fark yaratacağını sanmıyorum.
son yorum olarak alternatif bir final olabileceğini düşünmüyordum. hemen hemen tahmin edilen oldu. bunlar benim şahsi görüşlerim. acemilik ve konulara tam hakim olamamamdan dolayı kusura bakılmasın. son sözü Jax TELLER söylesin...