1. isim Korunmak, saklanmak veya gerektiğinde kullanılmak için bir şeyin konulduğu yer, ardiye
"Kıyıda kapıları, kepenkleri kapalı, birkaç ev ve depo sıralanıyordu." - Halikarnas Balıkçısı
2. Bir malın toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer
"Ben depoya güzel bir portatif eczane ısmarlayacağım." - M. Yesari
3. askerlik Ordu mallarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer, debboy
"Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." - Atatürk