nick altıma gelip zehrini kusmuş, ben de geç gördüm ve birkaç kelam edeceğim.
herkes hayata kendi penceresinden bakıyor, ben senin arkadaşının başına o gece ne geldiğini bilemem. adamlar vur emrinden önce sokağa çıkma yasağı koydu. o zaman arabasıyla bir kenara park edip bekleseymiş. neden eve gitmeye çalışıyor?
bu sözlükte kimin bir yakını ölse ilk işi bana küfretmek oluyor. yahu arkadaşının ölümüne sebebiyet verenlerin gidip götün yiyorsa bana söylediklerini yüzüne söylesene, yemiyor değil mi? çünkü o zaman fetoşçu diye direkt içeri alınırsın.
tabi anonim bir şekilde başka bir anonim yazara saydırmak kolay. ben sizin saygı duyduklarınıza saygı duymak zorunda değilim. o gece ölenlerin yüzde doksandokuzu akp'lidir. darbeyi engelleme payında bir etkileri yoktur. ben sizin inandıklarınıza inanmak zorunda da değilim.
sizin yarım bildiklerinizi öylesine kabul etmek zorunda da değilim.
bu sözlükte kimsenin vicdanını tatmin etmek zorunda da değilim.
oh olsun ya da iyi ki gebermiş demeyeceğim ama aklınızı başınıza alın.
her bir sikimi üstünüze alınmayın ya da alınabilirsiniz, inanın zerre umrumda değil.
ben burada edepli bir şekilde çok güzel şeyler de yazabilirim, kendi kafanıza göre karakter analizi yapmayın ama sikimin kılı kadar değeriniz olmadığı için istediğim şekilde yazacağım. bizim millet mağdur edebiyatını sever, istersen milyonlarca destekçi de bulursun ama gerçekler değişmez. 15 temmuz ile ilgili gerçekler de er ya da geç ortaya çıkar. ordunun yüzde yetmişi fetocu subay ama darbe yapamıyorlar, öyle mi? aynı gün başkanlığın geleceğini söyledik. bir sizlerin ve yakınlarınız hayatı değerli, geriye kalan herkes zaten ölebilir. yok öyle bir dünya, herkes nasibini alacak. o gece türk askeri adıyla üniformalıların başına gelenler ve hesabı ne olacak? tek ölen senin arkadaşın mı? hadi kendi yolunuza...
