unlulerin cocukluk hatiralari

entry1 galeri
    1.
  1. vasatın üstünde yer alanların hayran olunası anıları. "fakat, elbette bir dönem onlar da vasattı" denmez. onlar analarının !....dan çık...yok(acı biber)! rahmine düşüp dünyaya geldiklerinden bu yana vasat üstü sınıfa aitler.

    - bize çocukluk hatıralarınızdan bahseder misiniz?

    + birgün mahallemizdeki çocukların bir kısmı bir kedinin afedersiniz kıçına teneke bağlamışlar kedi yaldır yaldır gidiyor. çok acıdım ve saatlerce takip ettim kediyi. sonunda yorgunluktan bitap düşmüş kediyi tenekelerden kurtardım. çok terlemiştim. 2 gün hasta yattım evdekilere hiçbir şey söylemedim. o kişilerle de bir daha konuşmadım. oldum olası hayvanları çok sevmişimdir.(en altta yorum 1'den bu anıya abanmayı takip edebilirsiniz)
    ...
    - bize çocukluk anılarınızdan bahseder misiniz?

    + dedemin çok eski mobilyadan bir radyosu vardı. içinde insanlar yaşıyor zannederdim. birgün içini açtım baktım ve sanırım bozmuş olmalıyım ki ertesi gün radyo yerinde yoktu, daha sonra geldi. geldiği gün dedem beni kucağına aldı "bak güzel torunum. bu bir radyo ampluted modulasyon, frequency modulation ve ayrıca sw lw mantığında çalışır. içinde insanlar yer almaz. bir daha açma tamam mı?" dedi. hiçbir şey anlamamama rağmen bir daha radyoya dokunmadım.(en altta yorum 2'den bu anıya abanmayı takip edebilirsiniz)

    yorum 1:
    senin ben yalanlarını skeyim. o tenekeyi bağlayan çocuklardan biri de sendin. salyalar saçarak kedinin ardından bakıp iğrenç kahkahalar atan da sendin. gün geldi büyüdün ve pişmanlığından doğan vicdani kaçışın seni bu tip bir hayale mecbur kıldı. hayalden doğan yalanların zamanla gerçek kılınması, gerçeğin olması işlemini gerçekleştirip duruyor, orada burada anlatıyorsun yavşak.

    yorum2:
    o dedeni sevsinler. gerçeği şu şekilde yaşanmıştır: "eşşoleeşşeğin veledi zinası. skmiş atmış radyoyu. ulan bir ağız tadıyla ajans dinletmediler hanuna going!" şimdi bu şöhret ya dedem soy sop dümdüz giden bir adamdı dese olmaz. bizden ayrılmış ibne artık vasat değil. hatıraları da elbette süslenecek, yeniden yazılacak.

    yazarın has it there in lan! notu:
    benim dedem basardı lan küfürü. aslanlar gibi de adamdı. bir hayat felsefesi de vardı. adamına göre muamele yapmazdı. orjinal atasözleri kullanır durumu fazla uzatmadan özetlerdi. "sahte nezaketin içine sıçayım. yerinde bir kabalık ondan dürüst olduğundan daha evladır" derdi. "yerinde bir kabalık" tabirini ileride çözdüm. "yerinde ve kabalık(?)", "nasıl olur lan dedim?" başlarda ama, sonra baktım sözlükler kurulmuş, tüm sözlükçüler de bu yöntemle şöhret peşinde.

    şöhrete ulaşınca bunların da hatıraları değişir, değişecektir elbet.

    örn.
    çocukluğumuzda bizim arka sokaktaki boş arsada yaptığımız mahalle maçları çok keyifli olurdu. dondurmasına maç yapardık. kerem ve ben iyi paslaşırdık golleri hep ben atardım. bir keresinde kazandığımız dondurmaları yiyip ikinci bir maç yapmıştık ve midem çok fena olmuştu da kerem bana eve kadar eşlik etmişti, yanımdan ayrılmamıştı. eski dostlukların çocukluk boyutu dahi bir başkaymış efenim.

    yorum:
    altına sıçmış kerem bunu eve zor yetiştirmiş. bu altına sıçan bırak gol atmayı, pas bile veremezdi. golleri atan kişi kerem, dondurmayı yiyip sıçan bu.
    0 ...