kurandan da 1100 sene once, budist felsefesinde rastlanilan "yalan dunyaaaa, hersey bombos, hanci sarhos..." gorusunu hatirlatan film.
hatta daha sonralari en basta platon olmak uzere cesitli filozoflar tarafindan varyasyonlari bol bol dile getirilmis, deneyciler/akilcilar kamplasmasinda onemli rol oynamis, hakkinda binlerce makale yayinlanmis falan da filan..
ama gel gor ki bu 2500 yillik bilgi birikiminden bihaber insanlar, bu tip dusuncelerle ilk defa matrix sayesinde yarim yamalak tanisip, butun krediyi filme veriyorlar, felsefesinin derinligini yapimcilarinin zekasina atfediyorlar.
elbette bir seyi bilmemek, yeni ogrenmis olmak ayip degildir ama allahaskina koskoca nedensellik kavramindan bahsederken de daha ilk cumlede matrixten dem vurmak abestir, emperyalik satanikliktir. hele hele o "kavanozdaki beyin" konusu gundeme gelince bu fikrin kiskirticiligindan ve "orjinalliginden" galeyana gelip wachowskilere tapinmak ayiptir. ignorance is bliss deyince akla ilk haysiyetsiz cypher kardesimizin gelmesi vatan hainligidir.
megersem ne kofti adamlarmis o filozoflar, ne bos insanmis su buddha, millete anlatamamislar onca sene, keanu reeves odununun iki woaw'la anlattigini.
haaa matrix izlenir, feyz alinir, geyigi yapilir. sonra da gidilip birseyler okunur, konu dogru duzgun ogrenilir, tarihin guzide karakterlerine haklari teslim edilir. iste bu harekete sapkami cikaririm, hatta aska gelip sarilip operim. gozunuzu seveyim en azindan felsefede ve dusuncede tembellikten kacalim, tuketim kulturu filozoflari olmayalim