resulullah (sav) ebu zer (r.a)'ha "ey ebu zer! bu güneş nereye gidiyor biliyormusun diye sorduğunda ebu zer; allah ve resulü daha iyi bilir! diye cevap verince allah resûlü; güneş gider, ta arşın altında secde eder (adetince doğudan doğmak üzere ) izin isterse ona izin verilir. (Ve doğudan doğar. Ve artik güneşin (adeti üzere ) secde etmeyi kastedip secdesinin kabul edilmemesi (yani batacağı yerden batmaması) ve (doğdugu yere gitmek için izin isteyip (doğdugu yere gitmek hususunda) o güneşe izin verilmemesi yaklaşmıştır.
Netice olarak ona; nereden geldinse oraya geriye dön denilir. Oda (çaresiz doğudan geldiği yörüngeyi takip ederek) batacağı yerden doğar. işte bu güneşin gitmesi , yüce allah'ın şu kavlinin manasıdır.
Güneş de, (günlük, mevsimlik ve yıllık de veranını tamamlamak için) kendisine ait bir karargâha doğ ru (on iki burcun her birinde) bir yerleşim için kendisine mahsus bir duraklama zamanı (olan kıyamet teki dürülme anı)na kadar (yörüngesinde) akıp gitmektedir. işte bu, (hesapsız ve kör bir tesadüfle değil) O (bütün varlıkları istediği şekilde yönetebilen) Aziz ve (onlardan istifadenin en verimli şeklini hakkıyla bilen) Alim’in (ayarlaması ve) takdiridir. Yasin 38 ayet.
işte bu güneşin batıdan doğması kıyametin geldiğinin nişanıdır.