istanbul bu konuda ibretlik zaten. Başlığı açan yazar gibi düşünüyor çoğunluk merak etmeyin. Hamileliğimin 3 ayını izmir' de geçirdim. Sürekli gezdim. Her yerde kolaylıkla oturacak bir yer bulabildim. ( hastane, minibüs , otobüs, metro gibi)
Istanbul mu ? Bu şehirin insanına diyecek fazla bir şey bulamıyorum. insanlar yamyamlaşmış burada.
Burada çok hasta olduğum dönem ama nasıl hastalık : gözlerim görmüyor, kollarım tutmuyor, her gün hastane hastane geziyorum. Çok nadirdir yer veren insan. Dışarıdan sağlam görünüyorum diye durumu kanıksamıştım. Izmir ' de sahiden diyorum kadın olmanız başlı başına yer verilmesi için bir neden. Gözünü seveyim izmir' in. Çok kalabalık bir otobüste tabiki öncelik yaşlıların , çocukluların ve hamilelerin. Gelelim tekrar istanbul ' a. Geçenlerde devlet hastanesine gittim bebeğin kontrolü için. Özel hastanede bir ton saçma şey söyleyip korkutmuştu doktor beni. Ne varsa devlet hastanesinde var dedim gittim. Herkes oturmuş koridorda. Ayakta bekliyorum. Kadınların çoğu hamile bile değil. Sonra türbanlı bir kadının sırası geldi ve başka bir türbanlı kadını kolundan cekiştirip " buyrun buraya oturun " dedi. Eşimle ben bakakaldık. Biz yıllardır açık / kapalı ayrımını nasıl düşünememişiz? Ki bu ilk kez başımıza gelmedi işin acı kısmı. Türbanlılar arasında bu şekilde iğrenç bir ayrımcılıklı dayanışma var. Metrobüstede öyle türbanlı kadın kalkarken başka bir türbanlıyı dürtükler boşalacak yere otursun diye. Ne bileyim darbe zamanıydı mesela otobüsler ücretsizdi ya hani her akşam millet meydanlarda toplanıyordu. Bir akşam bir yere gidiyoruz. Otobüse bindik. Ellerinde bayraklarla doluşmuş türbanlı kadınlar , eşleri çocukları falan. Biz biner binmez içlerinden biri demez mi : " bunların ne iş var ? Otobüs bedava ya herkes doluşuyor " gibi saçma sapan şeyler. Otobüsün şoförü de irkildi kavga çıkacak diye. Hiçbir şey yapmadım. En öne geçtik. Düşündüm de o zamandan bu zamana ciddi ciddi bu ülke ayvayı yemiş. Bu kutuplaşmalar , azalacağı yerde git gide artan faşizm ve cehalet. Bu ülkeden ümidim yok.