islam hakkında bir kitap yazsaydım ve piyasaya çıktıktan birkaç gün sonra, kitabım hakkında ahmet necdet sezer'den tebrik telefonu alsaydım; muhtemelen yayın evini arar ve kitabımın bütün baskılarını yakmasını isterdim. zira, islam birilerinin sempatisini kazanmak için kendini parçalayacak, onu modernize etmeye çalışacak reformistlere ihtiyacı olmayan bir öğreti. işte bu reformist ve modernistlerin başında yaşar nuri öztürk geliyor.
bir dostumun deyimiyle; ''kemalizmin dayattığı tanrı anlayışını toplumun dindar kesimine benimsetmek için seçilmiş bir maşa'' yaşar nuri öztürk. kullandığı yöntem çok basit. dini seküler kesme yarandırmak için; sadece din adına saçmalayanlardan bahseden, bunun yanında gerçek allah düşmanlarına nedense dokunamayan, onları itin götüne sokamayan bir din adamı. hangi dinin adamı olduğunu allah bilir, ama şayet aynı dinde isek onunla, dönüp bir arkama bakmam gerekiyor. nerede yanlış yaptım ben?
ulusalcı geçinip dini hayatın hiçbir kademesinde istemeyen, dindarlığı sindiremeyen, ergenekonlarla, faşist zihniyetiyle faili olduğu bütün cinayetleri, katliamları islam'a maletmeyi adet edinmiş oluşumlara nedense tek kelime etmiyor bu adam. varsa yoksa; devlet eliyle oluşturulduğu aşikar olan sahte tarikatlara, sikini öptüren şehlere giydirsin! add, çydd sütten çıkmış ak kaşık zaten mna koyim. ateşle oynayan bir adam işte yaşar, allah sonunu hayır etsin.