gerçeklere gözünüzü kapatıp, hayallere gerçek gözüyle bakarsanız, ninja kaplumbağalar dünyaya gelir. hatta iyi bir çocuk olursanız belki bir gün şirinleri bile görebilirsiniz...
Bir dine inananların en güzel yaptığı şey işine geldiği gibi takılmaktır. Adamına göre muamele, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, sen bizim kardeşimizsin gel seni şurada işe sokalım ve kolay gelsin gibi laflar neredeyse dine inananların ortak özelliğidir. Bugüne kadar bir tane sektiğini görmedim.
Aynı şekilde en hızlı dönen, çıkarları çeliştiğinde en hızlı adam satanlarda, iş dünyasında gördüğüm kadarıyla en çok dine inananlardan çıkıyor. Bu bir rastlantı da olabilir, ama insanın önyargılarını zorladığı aşikar. Böyle görmek istemesemde zamanla bu şekilde oturuyor.
Mesela çok basit bazı durumlar var. Kâbe bir puttur dediğimizde, gürlüyorlar. Peki neden kâbe puttur?:
Müslümanlıktan önce kendi yaptıkları oyuncaklara dua ediyor, onlara meyveler veriyor, hayvanlar kesmiyorlar mıydı?
Müslümanlıktan sonra da insan eliyle yapılma kâbeye dönüyor duanı ediyorsun, meyve ve hayvan yerine de kâbeye gittiğinde nakit para veriyorsun. Ayrıca Mekke için, islamiyet yaşadıkça gelir kapısı.
Ne farkı var, gerçekçi bir cevap verebilir misin? Diyeceksin ki kutsal. Madem kutsal devam edelim:
insanlar marsa gidiyor. (Dünya düzdür gibi saçma sapan şeylere de inanacak kadar saflaşmadığını düşünerek) Hadi dünyadan kâbeye dönebiliyorsun, dünyanın etrafından dönerek kâbeye ulaştığını varsayarak. E be kardeşim, marstaki adam dünyaya mı dönecek? Hiç bunu aklın alıyor mu? (Bu arada böyle bir şeyin mümkün olmadığı bolca zaman bulunmakta Marsta)
Kâbe'yi geçtik. Şu kavraması inanılmaz basit ve kolaylıkla kanıt niteliğinde olması gereken iki durumda mı aklını hiç kurcalamıyor:
1) Kutuplardaki insanlar nasıl oruç tutacak? (Kutuplarda 6 ay gündüz, 6 ay gece yaşanır. Kısacası mümkün değil.)
2) Arjantin'in ushuaia kentinde oruç 9 saat tutuluyor. Bu nasıl eşitlik veya nasıl bir adalet?
Hadi bunu da geçtik. Kuranın 3-4 yerinde "bunu apaçık sana indirdik.", "her şeyi apaçık bildirdik." yazmamakta mıdır? bunları bilmiyor musunuz? e o zaman bu kitap varlığı tam olarak ele alması ve anlatması gerekirdi. açık ve net, lamı cimi olmaz bunun. eksik varsa, çelişki varsa bu tanrı'da eksik olduğunu gösterir.
zaten kuranı muhammed'in eliyle yazılmış diye düşünüp okuduğunuzda olayın farkına varabilirsiniz, ama bunu denemeye bile çekiniyorsunuz. ben çarpılmadım. her şey çok iyi gitti. hayatım güzel. tanrı tamamen insani özelliklere sahip, mükemmele uzaktan yakından yaklaşamamış bir varlık olarak tasfir edilir, fakat mükemmel olduğunu iddia eder.
birde bu kitabı bir insan yazmış olamaz diyenler var. bugün 24 yılını bu işe adayacak kadar kafayı kırmış herhangi bir roman yazarı bu kitaplardan kat ve kat daha inandırıcı ve kurgusal düzene sahip kitap yazabilir. hollywood sinema filmlerinin kalitelileri bir kaç yılda yazılmaktadır. Hele ki bugün tek kişi değil de, bir politikacı bunu yapmak isterse, çok daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilir.
dünyanın yarısından fazlası bunu denedi ve bu prangayı üzerinden attı arkadaşlar. ben misyoner değilim, sizi yeni bir prangaya veya yeni bir kurallar dizisine çağırmıyorum. tek isteğim, dünya üzerinde hayatını başkalarının fikirlerine vermiş insanların, hayatlarını daha anlamlı yaşayabilmeleri için çıkış kapısı göstermek.
neyse sürekli aynı şeyler dönüyor, fakat enteresan bir inatçı kitle var. bu mesaj, bu konudaki son mesajımdır. bir daha ne din konusunda kimseye cevap veririm, nede dinle alakalı başlıklara girerim. sıkıldım artık bu saçma sapan muhabbetlerden.
