Bir kimseye kim yâr ola tevfîk-i hidâyet
(Bir kişiyi kim ki Allah yoluna iletse)
irfan ile derya oluben kalbi coşar da
(Kalbi çoşarda ufkunda sınır olmaz)
Gönlünde tulü' eyler anın aşk u muhabbet
(Gönlünde her an aşk ve muhabbet zuhur eder)
Görün nice mahbûb-ı Huda var bu beşerde
(Görün nice Allah’ın sevgilisi var bu insanlar arasında)
Sevdim seni seydâ-yı cihan hayır ve serde
(Sevdim seni yerlerin ve göklerin öğreticisi hayır ve şerde)
Bir yerde ki gül yoktur o gülşâneye varmam
(Bir yerde ki gül yoktur. O gül bahçesine varmam.)
Hem sohbet-i pîr olmadığı haneye varmam
Aşk ehlinin ahvâlini pervaneye sormam
(Aşk ehlinin halini pervaneye sormam)
Âşık olanın ciğeri yanar da pişer de