babamın dayağa ara verdiği esnada yazıyorum bu entry'i, öncelikle bunu belirteyim..
derece denen şeyin göreceli bi kavram olduğunu varsayarsak, sondan 13üncü olmuş biri olarak ben de bu listede yer almalıyım. aksi bi durum haksızlık ve de adaletsizliğe prim vermek olur..
hal bu iken, ne sistem eleştirisi yapacağım ne de meslek lisesi çıkışlı olmak da arayacağım suçu. zira tek kabahatli benim.. birader sen tüm sene kalkıp sözlükte tespit yapmaya çalışırsan, mizahi bi seviye yakalamakla uğraşırsan olacağı budur zaten. farklı bir sonuç mucize olurdu amına koyyim!
saat 10.30'dan beri nereleri tercih edemeyeceğime bakıyorum babam, annem ve onun güdümlü anne terliği ile. aslında gereksiz bi eylem, farkındayım. lakin, anamla babamın biraz psikopat bi kişilikleri var ve okumaya niyetli olmayan çocuklarını, okumanın değerini anlasınlar diye, sanayiye gönderen ebeveynlerle aynı zihniyeti paylaşıyorlar.. bu yüzden de, pişmanlığımın daha da artması, yerin dibine geçişim yetmiyormuş gibi bir de itin götüne girmem için, tercih klavuzunda giremeyeceğim üniversiteleri ve onların puanlarını okutuyorlar bana..
velhasıl; şu an itiberiyle ana babaları tarafından sarıp sarmalanan, yanaklarından makas alınan yazarlardı değinmek istediklerim ama kendi derdimden unuttum.. biraz şefkate ihtiyacım var sanırım!
yukarıda bahsettiğim seans bitince, ayrıntılarla, tekrar birlikte oluruz. esen kalın (sanki sunta .minakoyyim, kalın ne lan?) şimdilik..
ha bir de; 2 yıllık, alabalık yetiştiriciliği bölümünün puanı kaçtı lan?
