Önce şunu kesin olarak biliyoruz ki, sonradan kesilmesi istenen tek şey “sünnet yeri" değildir. Tırnaklarımız da, saçlarımız da, koltuk-eteklerimizdeki kıllar da uzuyor ve bunları kısaltmak, tıraş etmekle emrolunuyoruz. Demek ki, sonradan kesilmesi istenen başka şeyler de vardır.
islam hiçbir yerde insanın "kusursuz" yaratıldığını iddia etmiyor. Kusursuzluk ölümsüzlük demektir. Elbette insan bedeninde istenmeyen özellikler olabilir. Doğduktan itibaren yaşlanıyor olmamız bile buna örnek.
Evrenin mini saniyelerle oluşması, binlerce hassas ayarın meydana gelmesi, insan bedeninde kilometrelerce uzunlukta düzenli seyreden damarların organların varlığı dururken, penis ucundaki parça ile Allah'ın varlığını iptal etmeye çalışan kişi ahmaktır. Zira Allah belki de böyle bir imtihan yaratmak istedi. Kullarının bu pratiği uygulamasını öngördü.
Dolayısıyla her şeyde olduğu gibi burada da ateizm lehine hiçbir çıkış yoktur. Allah var, din gerçek.
ayrıca bazı arkadaşlar apandist, safra kesesi gibi organların gereksizliğinden bahsetmiş. apanidsti ve safra kesesi olmayan bir birey ile apandist ve safre kesesi olan bir bireyin yaşam şartları tamamen aynı durumdaysa o halde sizin dediğiniz doğrudur. aksi halde yanlış bir önerme olacaktır.
ve de:
apandist Scientific Dergisi’nin yayınladığı Cerrah Bill Parker araştırma sonucuna göre, vücut içinde bulunan yararlı mikrop ve bakteriler besinlerin daha iyi sindirilmesine yardım ediyor.
Yüzyıllar boyunca gereksiz olarak nitelendirilen, doktorların ne işe yaradığını bulamadığı, cerrahlarınsa düzenli olarak aldığı apandis, 'bir işe yaramadığı' gibi iltihaplandığında da (apandisit) ölümcül olabiliyordu. Sindirim sistemindeki bakterilerin çoğu iyi ve yiyeceklerin sindirilmesine yardımcı oluyor. Fakat bazen bağırsaklardaki bakteri florası ölüyor veya yok ediliyor. Yeni çalışmaya göreyse apandis, böyle durumlarda sindirim sistemini yeniden yüklüyor.
"Apandis yararlı bakteriler için güvenli bir ev" diyen Prof. Bill Parker, modern dünyada apandisin işlevsizleştiğini, çünkü ölen bakterinin başkasından alınanlarla doldurabileceğini, ancak gelişmemiş ülkelerde ona hâlâ ihtiyaç olduğunu söylüyor.