cumhuriyet'in kuruluş zamanlarında ciddi ciddi üzerinde durulmuştur bu konunun. hatta öyle ki mu kıtası efsanesine kadar gidilmiş, atatürk tarafından meksika'ya mayaları araştırması için uzman gönderilmiş (bkz: tahsin mayatepek), afet inan'a kafatası ölçürtmüş, James Churchward'ın ortaya attıkları bizzat atatürk tarafından destek bulmuştur (bkz: güneş dil teorisi). bunun da altında yatan temel neden batı'nın özellikle 1900'lerin başındaki beyaz-sarı-siyah ırk üçlemesi ve sarı ve siyah ırkların beyaz ırka hizmet etmek zorunda olduğu görüşünün bilim dünyasında oldukça büyük yer bulmasından kaynaklanması. biz de devreye tam burda giriyoruz, çünkü avrupalılar kafalarında yarattığı (bilimsel olmadığı ispatlanmıştır bu çeşit bir tasnifin) bu kadük düşünceye biz türkler'i de dahil ediyor, bizi sarı ırk kategorisine sokuyorlardı. bi şekilde yaratılan bu aşağılık kompleksinin bir ürünüdür bunun böyle olmadığını kanıtlama çabası, türkler'in beyaz ırktan olduğu iddiası.
tabi atatürk'ün böyle bir düşüncenin en baştan sakat olduğunu söylemek ve bunu toptan reddetmek yerine bu tartışmaların içinde yer alması başka bir ilginçlik. çünkü bunun amacı tamamen duygusal, yani hitler'in evrim kuramını almanya'nın emperyalist sömürüsünü haklı çıkartmak adına kullanması gibi bu ırk üçlemesinin de altında yatan temel neden avrupalıların emperyalist sömürülerini haklı çıkartma arayışıdır. halbuki milli mücadele en başta anti-emperyalist olduğunu ilan etmiştir.
