diyanet kurumunun itibarını zedeleyebilecek bir fetva.
kaş ve bıyık alma eylemi, güzellikten/Allah'ın verdiği şeklin değiştirilmek istenmesinden ziyade kişisel temizliğimizi düşünüp gerçekleştirdiğimiz birer eylemdir. şahsen kaş ve bıyık almayan kadın temiz olmaz demeye cüret edemem, ama benim düşüncem kaş ve bıyığın alınmamasının bir kadının temiz görünmesine engel olduğu yönündedir.
bir diyanet başkanı, müslüman aleminin alimlerini destekleyip insanlara islamın en önemli emirlerinden olan 'aklını kullanma' nın önemini anlatmalıdır. 'aklını kullanma'dan bir diyanet başkanının anladığı bu fetva ile ölçülebiliyorsa, görevini bırakmalı ve kendisinden emin olunan birine devretmelidir. hesabı bilen bir Allah'tır. bir diyanet başkanı, anlatılması gereken bu kadar ayet varken, ülkenin her zerresinin birbirine ihtiyacı varken gündemi değiştirmeye alet edilmiş ise, oturup ciddi ciddi düşünmelidir. onu dinleyen ve takip eden insanların olduğunu hatırlamalıdır. bunlara kendisinin de inandığını düşünmüyorum. kur'an'ı gerçekten okuyup idrak eden -değil bir din adamı, olsun bir insan, bunca meselenin içinde hiçbir mantıklı tarafı olmayan bu fetvayı savunamaz, düşünemez, öneremez.
eğer idrak edememişse, o başka. Allah bilir.
''Ey temiz akıl sahipleri! Kısasta sizin için bir hayat vardır. Ümit edilir ki, korunursunuz.'' 2:179
''O kullarımı ki, onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar. işte onlar, Allah'ın kendilerine hidayet verdiği kimselerdir. işte temiz akıllılar da onlardır.'' 39:18
bu yaşananlar da bir kısas değil mi? ülkenin dini otoritesinin başında bulunan insan, kendi eliyle aklını itiyorsa, bundan çıkarılacak dersler vardır..
''Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.'' 2:18 (diyanet yeni mealinden)