zigon sehpa aynı zamanda bir bedirhan gökçe şiiridir.
Bu gün ordaydım
Aynı yerde, aynı evde
Aynı kapıdan girdim içeri
Tesadüf bu ya aynı anahtar kalmış bende
Sandalyede yeleğini unutmuşsun,
Masada kahkahanı,
Mutfakda bardağını.
Salonda duruşunu unutmuşsun.
Sonra yan odada hıçkırığını,
Koridorda gözyaşlarını.
Kapıda çarpıp çıkışını unutmuşsun.
Bir çiçeğin zehri düşmüş zigon sehpaya.
Bir rujunun rengi düşmüş oval aynaya.
O kavgadan arta kalan kırık vazoyla.
ikimizin kalbi düşmüş tozlu balkona
Duvardaki resminde gülüşün kalmış.
Son içtiğin fincanda dudak izlerin.
Portmantonun yanında gidişin kalmış.
Kapıda bıraktığın ayak izleri.
Yastığının üstünde saçını buldum.
Posta kutusunda mektuplarını.
En son dinlediğin şarkını buldum
O hicazda kalmış göz yaşlarını.
Yazan böyle yazmış demek şarkıyı.
Nasıl anlam buldu sen olmayınca
Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı
içinde salınan yâr olmayınca