Benim bu. Kahvaltıda, molada, simitle vs hiç aramam. Kahvaltıda süt, simitle ayran, molalarda da soğuk meşrubat daha iyi geliyor bilemiyorum. Çay edebiyatı yapıp yerlere göklere sığdıramayanları da asla anlayamadım mesela. Bir de dışarıda her çayın güzel olmaması durumu var. Kimi zaman ağız buruyor, kimi zaman istediğin kadar koyu olmuyor, kimi zaman da kireç tadı gibi bir şey oluyor. Yani anca hiçbir seçenek yoksa ya da canın çok çekmişse içersin gibi geliyor. Ha benim de canım nadiren de olsa çay istemiyor mu istiyor, yapıyorum evimde demli bir büyük kupa çayımı, oturup içiyorum. O da yılda bir ya da iki kereye denk geliyor. Kahvaltıda hazır demlenmiş varsa sadece süt içmek istemiyorsam çaya süt koyup içiyorum, sonuçta içiyorum. Ama bulduğu her fırsatta çılgınca çay tüketip övenleri garip buluyorum. Bir kere zaten vücuttaki su dengesi için içilen bir bardak çaya nötrlemesi için bir bardak su içmek lazım. Ayrıca vazgeçilmez bir tadı da yok bergamotlu olmadığı sürece. Ne bileyim anlayamıyorum çay aşığı olup da "çayla aram yok, pek sevmem" diyen insana öcü muamelesi yapılmasını.
