Ekonomi çok kötü gidiyor. Ufukta da düzelme gözükmüyor. En son AIKM kararı her şeyin üstüne tuz biber ekti. 29 Nisanda Avrupa Birliği Türkiye'yi görüşecek. Belki ilişkilerin kesilmesi anlamında bir karar çıkmayacak ama bütün bunların doğrudan yatırımları olumsuz etkilediği çok açık. Yani ihtiyacımız olan yabancı sermaye sadece borsaya sıcak para olarak giriyor çünkü borsa ve türk lirası çok ucuz. Bunlar hep yabancıların kısa vadede çok para kazanıp kaçma tutkusu. Dünyada son zamanlarda artan risk iştahı tersine bir dönsün veya Türkiye'de bir olumsuz gelişme görülsün hemen kaçmaya hazırlar. Enflasyon yukarı yönlü, turizm çökmeye devam vs.
Bütün bunları görüyorlar. Onca yalanla pompaladıkları krediler yatırıma değil lüks eşyaya, personel maaşı veya faiz ödemeye veya borcu borçla kapatmaya gidiyor. Yani bu kredilerin dönüşü yine yalan. Oysa kredi hacminde dev bir genişleme var. Bunlar nasıl geri ödenecek? işte o zaman geldiğinde zaten durgun olan piyasa gömülmeye başlayacak.
Bunları hep görüyorlar. Fakat akılları yetmediği veya çok geç kaldıkları için bir şey yapamıyorlar. 2019'u beklerlerse AB ve turizm korkusuyla sahil kesimlerden içlere doğru burnunu sokmaya başlayan hayırcıların sayısı katlanacak. Dikkat ederseniz hayırcı kentlerin çoğu turizmden ve AB'yle olan ticari ilişkilerden para kazanan kentler. Bu insanlar gerçeği görmeye başladı. Çomarlarsa daha henüz tam bir şey hissetmedi. Onlara da dokunmaya başlayacak yakında.
Aceleleri bu yüzden. 2019'da tepetaklak olabilirler; karabasanın farkındalar.