''biz bir ordu millettik. Nice yüzyıllar önce, milletlesmeye ordulasmakla başladık. milletin en halsiz düştüğü ve ordunun en perisan bırakıldığı zamanlarda bile ordu, kendilerine sanli bir gelecek düşünen genclerin hayalinde, devletin, yine de en kutsal ocağı olarak yaşadı.''
milletleşmeye ordulaşmakla başlamak...millet denen tebaaın orduya itaatini sağlamak adına kullanılacak sağla argumanlar bunlar. ama en ufak bir çatlak ses ordu bozanlık olur. sivil yönetime askerin bu derece bulaşmasının ardında , bu derece kuvvet bulmasının ardında tam da böyle teorik laflar duruyor.
şu yukarda yazılanı biraz yan çevirsen karşına şu dikilir: "her türk asker doğar ! " askerlik seçim hakkın yoktur, üstüne geçirilen elbisedir, kamuflajdır askerlik. ordu millet tek tip millettir . üstündeki yeşilin farkına varıp çıkarmaya çalışana hopp denir. ordu bozanlık etme denir.
ordu millet... dinini , dilini , fikriyatını ve dahi milliyetini bile açıkca diyebilme özgürlüğün yoktur. çünkü sen belirlenmiş standart bir milelte tabisindir: ordu millet. saçına saracağın tülbentten, yakana takacağın rozete kadar herşey standardize edilmiştir. farklı düşünmek orduya itaatsizliktir.
kadını ikincileştirmek denmiş..yahu ne kadını ikincileştirmesi , insanı ikincileştiriyor bu sistem.
avrupa ve amerika ile bizim teknolojik farkımız: onlar makineyi insanlaştırmaya çalışırken biz insanı makineleştirdik. bunun içinde entelektüel argumanlar, soslu , felsefeli laflar kullandık.
