Şuan almanya da 600.000 suriyeli yaşamakta bunların büyük kısmı mülteci 20%lik bir kısımda ikinci dünya savaşından sonra
oraya yerleşmiş olan vatandaşlar.
Yani 480.000 mülteci farz edelim, ve bu insanlar gelir gelmez kendileri için hazırlanmış etrafı çevrilmiş olan binalara yerleştirildiler dikkat çekiyorum konutlara değil .. oralarda çünkü zor olur gözetim altında tutmak .. herkesin dışarıya tek bir çıkış kapısı olan binalardan bahsediyorum .. eski okullar .. eski belediye binaları. Orada toplu.. yemek salonları vardır ve gıda kıyafet tüm temel yaşam ihtiyaçları ve hatta fazlası bile devlet tarafından temin edilir .. yatakhaneler cinsiyete göre bölüştürülmüştür .. erkekler bir arada .. kadınlar bir arada .. aileler bir arada uyuyamıyor yani .. küçük çocuklar anneler hariç, bunun mantığını açıklamak istemiyorum düşünebileceğinize inanıyorum.
Gündüz vakitleri mevcut olan bahçelere çıkılır ama alanı terk etmek yasaktır .. bir nevi bir ceza evini anımsatmıştı bana gördüğümde neyse hafta sonları da bir gün çıkma haklarına sahipler, 143 euro da insan başına harçlık verilir evlilere 129 euro kişi başı.
Bu bilgilerimin kaynağı da yakın bir arkadaşımın hemşire olması ve sık sık yardım için içeriye girmiş olması bense sadece dışarıdan bakabilmiştim.
Ve almanya da asyl anlaşması denilen bir şey var 3 sene geçerli olan .. bu üç senin ardından geldikleri ülkenin .. bölgenin .. durumu
tekrar analiz edilir eğer yaşanacak gibiyse geri gönderirler.
Tamamen her şey kontrol altında.
Şimdide türkiyeyi düşünün ve soruların cevabını verin kendinize,
devlet devlet ve yine devlet diyorum sadece.
