islamın temelinde tesettür hem erkek için hem bayan için mevcuttur. Uyulması gereken hususlardan biridir.
1. Erkeğin tesettürü de aynen kadının tesettürü gibi çok önemli bir yükümlülüktür.
2.Kadının tesettürü için hükümler beyan eden Efendimiz ("sallallahu aleyhi ve sellem"), erkeğin tesettürü içinde hükümler beyan etmiştir.
3.Kadın tesettürü ihmal ederse başına neler gelecekse, erkekte ihmal edince aynı durumlarla karşılaşacaktır.
4.Erkek için de kadın için de tesettür fıtri bir durumdur.
5.Şeytan insanı çıplaklığa, Allah ise insanı tesettüre çağırmaktadır.
6.Giyilecek elbiseler kesinlikle helal eşyalardan olmalı; harama asla kapı açılmamalıdır.
7.Allah (celle celâluhû) verdiği nimetlerinin, israfa kaçmadan kulunun üzerinde görülmesini istemektedir.
8.Kadın ve erkek birbirine eşit değil, eştir; birbirinin rakibi değil, tamamlayıcılarıdır.
9.Kadının cazibesi erkekten her zaman fazladır, bundan dolayı biri ziynetlerini saklamalı; diğeri ziynetlerinin sınırlarını koruyarak, üzerinde taşımalıdır.
fakat günüzmüda kadınıda erkeğide fazlarda uzaklaşıp sadece tarz halini almaya başlamıştır. bundan dolayıda tesettürden uzak mutantlar ortaya çıkmaya başlamıştır.
unutmayın tesettür sakınma aracıdır dikkat çekme aracı değil.
kuranda tesettür yoktur diyen armutlar ve angutlar için yazıyorum. Birebir belki tesettür yada başörtü kelimesi geçmesede " örtünmek ve sakınmak kelimeleri çok geçmektedir.
"Kur'an-ı Kerim'de başörtüsü 24 sıra numaralı Nur suresinin 31. âyetinde geçmektedir. "Kadınlar, başörtülerini, göğüslerinin üzerinden bağlasınlar; yani başörtüleriyle göğüslerini de örtsünler" mealindeki bu âyette geçen "humur" kelimesi, başörtüsü manasına gelen "hımâr" kelimesinin çoğuludur. "Kur'an'da geçen hımar kelimesi yalnızca örtü manasına gelir, başörtüsü manasına gelmez" diyenler kesinlikle yanılıyorlar. Çünkü bu kelimenin kökünde "örtme, karışma, yaklaşma" gibi manalar varsa da, kökten alınmış farklı kelimelerin (şekillerin) farklı manaları vardır. Mesela aynı kökten gelen "hamr", şarap, "hamîr", hamur mayası, "humâr" akşamdan kalma hali manalarına gelir. Tartışma konumuz olan "hımâr" da başörtüsü ve vücudun bütününü örten örtü manalarında kullanılmıştır. Bu mananın delillerine gelince:
Hz. Peygamber zamanından bu güne kadar "hımâr"a bu mana verilmiş ve uygulama da bu manaya göre olmuştur.
2. ibn Manzûr, Fîrûzâbâdî gibi kaynak luğatçıların eserlerinde kelimeye "başörtüsü" manası verilmiştir.
3. Taberî, Zemahşerî gibi kaynak tefsirlerin tamamında hımâr kelimesinin manasının başörtüsü olduğu kaydedilmiştir.
4. M. Esed'in ingilizce ve M. Hamidullah'ın Fransızca çevirilerinde de kelimeye verilen mana "başörtüsü"dür.
Hasılı Kur'an'da başörtüsünün bulunduğuna dair deliller güçlü ve çok, bulunmadığına dair delil ise yoktur."