iskelet sistemi ve iskelet sistemine bağlı sinirsel dokular artık bana pek fazla güvenme der gibi bir şeyleri son günlerde çok fazla hissettiriyor.
Kibarca kuramadıkları cümleleri alenen yaşam tarzımın orta yerinde bütün sinir hücrelerime aksettiriyorlar.
Direnme ve vazgeçmeme üzerine kurulan hücum ve savunma davranışlarım aynı olsa da bedenim sahada beynimin verdiği hükümleri yerine getirmekte sınıfta kalıyor.
Zamanlama hatası sonucunda yerde kalışlarım da kendimi yeterince yetersiz hissetmek için dolup taşan hayal kırıklıkları ceplerimin beni yorduğunu fark ediyorum.
Eskide kalan tek başıma kendime ve hayata karşı duruşlarımın beni gereğinden fazla yıprattığının farkındayım artık.
Tek başıma durmak için harcadığım enerji bugün bana düşük pil sonucunu gösteriyor ekranda.
Gücümü yeniden toparlamak için motivasyonu yukarıya çalıştığımda bu sefer beyin kaslarım ısınıyor.
Kafayı yakmamak için kendimi sağa çekip serin düşüncelerle soğutuyorum.
El kol ve bacak kaslarım yeterince yorulmuş.
Omurlarımdan geçen sinirler fazlaca hasar görmüş.
Beyin hücrelerim alkol yüklemelerinden sonra sanatsal faaliyetlerini bırakmış gündüzleri uyumak istiyor.
Bana kalan gerçek zamanlarda dışarıda köpek gibi çalışıp eve ekmek götürmek zorunda olduğumun bilincindeyim.
Hayatla aramızda uzlaşamadığımız bir şeyler vardı muhtemelen.
Ne ben onun şartlarında bir adam oluyordum ne de o beni istediği kıvama sokamıyordu.