insanları ilimle, bilimle yıkamak varken, safsatayla,bağnazlıkla yıkarsan, ülkende bombalar patlarsa, terör olayları hep güncel kalırsa, yoksulluk tavan yapmışsa, kutuplaşmalar bariz şekilde artmışsa, geç kalmadığı halde insanlar sınavlara alınmıyorsa, bunun sonucunda intiharlar gerçekleşiyorsa, kültürün k'sinden bahsedemezsiniz. erkek yada kadın farketmez. insanları sadece zoraki yaşamaya, hayatta kalmaya çaba harcasın diye teşvik ediyorlar. insanlar çalışmaktan, acaba ölürmüyüm korkusundan, günde 12 saat çalışıp sadece uyumaya vakit bulmaktan neyin kültürünü alacaklar?
hepsini geçtim; tüketim toplumu diye bir gerçek var. bizi tüketmeye zorluyorlar. okullarda gördüğümüz öğretimde bunun üzerine kurulu. sadece tüketmek. üniversiteye kadar üretmek adı altında hiç birşey öğrenemezsiniz eğer ki meslek lisesine gitmemişseniz. birde imam hatipler var tabi. oradada üretken olunabilir. bol bol hadis üretiyorlar mesela.
insanlar eğlenmeye ihtiyaç duyuyorlar. gratis'e gidip makyaj malzemesi almak yerine bir cafede oturup kuveyt dinarının neden bu kadar değerli olduğunu elbetteki herkes tartışmak ister. ama bununla eğlenemez. ayrıca her insan kendi yerel kültürünü bilir. kimse mozart'ın 9. senfonisini yada napolyo'nun moskova'yı nasıl aldığını bilmek zorunda değil. neden böyleyiz demekten çok, bizi ne hale getirdiler demek daha doğru olur. insanlarımızı mutsuz, huzursuz yaptılar. tüketerek mutlu olmaya çalışıyoruz.