ruhsuzlaşmak

entry4 galeri
    4.
  1. farkettim de, ben bütün ruhumu balıkesire taşındığımda kaybetmişim. 10,5 yıl önce. o uçarı çocuğun yerine gele gele donuk surat utangaç elinden bir iş gelmeyen agresif biri gelmiş.

    zaten sinirliyken burası benim sinirlerimi bozmuş, geri bursaya postalamış "al uleyn" diye. tam özgürüm diye sağa sola saldırıp kendimi kanıtlarken bir çevre kurmuş çocuk çocuk eğlenmişim. sonra paçavra gibi savrulmuş, def edilmişim.

    ev değiştirmiş, bütün düzeni değişmiş, babannesi ölmüş, bilgisayarı kırılmış hatıraları ilk orada mahvedilmiştim. yeni bilgisayar alınmıştı da kendime uzun süre gelememiştim.

    tam mutlu oldum derken aşık olmuş refüze edilmiştim. depresyondan çıkmış insan gibi kederlenirken, istemeden bir daha hatıralarım gitmiş bir kız uğruna. 6 ay toparlanamamışım.

    şimdi farkediyorum, ben hiç bir şeyin kıymetini bilememiş, çıkış yolu olarak ölmeyi seçmişim fakat intihar etmeye korkmuşum. o kablolu yayında jetix izlerken, witch, roboroach, team galaxy çizgi filmlerinde kendini kaybeden, sonra annesiyle atıştıktan sonra akşamına onun pastasını onla beraber balkonda karşılıklı yiyen, hatta plastik bisikletle dedesinin verdiği 50 kuruşla bakkaldan dolu dolu cips alan, arkadaşları olmayıp da kendini bilgisayar oyunlarına verip şişmanlayan o mustafa bu mustafa değil sanki.

    çizgi filmden çizgi filme hayal kuran, bilgisayar başında geberip gitmek isteyen o mustafa bu mustafa değil. kafasına silah tutup öldürmek istiyor kendini. yediği yemeğin bile tadı yok. en sevdiği yemek iskender, fakat 45 dk kim yürüsün onun için? kim yürüsün de 20 tl versin de 45 dk tekrar evine dönsün.

    tek huzur bulduğu muradiyeden soğanlıyı izlemek. bir parça ruhu yerine gelir diye. artık ova huzur vermiyor. çıkıp dağlara haykırmak istiyor. belki bu boşluğa yeni bir ruh gelir diye. belki içini döker de kafasında taşıdığı 50 kilo ağırlığı def eder diye.

    sonra kafasını çeviriyor sağa ve sola, görüyor ki her yanı tutsak, her yanı asık surat, üstüne bir anısı daha yıkılacak. intihar diyorlar Allah yakar diyor, yanmışsın olum zaten diyorlar, ama bilmiyorlar ki cehennem közü bile tutuşturur.

    bir şeyler yapmak istiyor ama yapamıyor. tek yaptığı: okula gitmek, sıkılmak, eve gelmek, facebook, yemek, facebook, bir iki eski oyunlar, zevk vermiyor, kapa, saat 1'de uyu.

    geçmişinde çok günahı var ama açıklayamıyor. açıklasa ölecek sanki... yok ölecek değil, öldürecekler onu. aklına gelen en ufak şey onu pişman etmeye yetiyor. herkesin onu sattığını düşünüyor. bir ışık hüzmesi... kapıya varırken şak diye kapıyorlar kapıyı. ümit verip sonra yalnız bırakmak bu...

    ailesiyle anlaşamıyor, hayaller aleminde yaşamak istiyor. ama cünüp ve 1 haftadır banyoya gidemiyor, hayaller alemine ket vurulmuş. şiirler yazıyor şarkı fikirleri var, beyninin içinde hep aynı şarkılar dönüyor ve onu üzüyor, fakat o, o şarkıları bilgisayardan dinleyemiyor.

    silinmiş anılarını kurtarma çabasındayken onu da başaramıyor. arkadaşları diyor cünüpsün, o diyor gusüllüyken de olmuyor? zaten kaç yüzyıllık bahanesi: 11 yıl önce de mi cünüptük amına...

    yazacak çok şeyi var, ama hep sonradan aklına gelecek. 3 buçuk yıl önce dinlediği ahmet kaya şarkıları gibi hayatı, her ne kadar sagopaya adasa da kendini. anıları olmadan asla eski güzelliğine dönemeyecek. ölecek... ölecek... ölecek... ölecek.

    ruhsuzluk bu işte. sen istemeden seni bulan, seni santim santim değilse bile milim milim çürütüp, dirhem dirhem azaltan, sana eş dost sözü dinletmeyen bir hastalık... psikologlar seni en mutlu zamanında kovmuş, yani böyle olmanda payları olan kimseler... şimdi onlar seni istiyor ama sen gitmiyorsun. malesef böyle bir hastalık... tedavisi zaman değil, gidenin geri gelmesi... sizin için bir sevgili, benim için benim anlamım olan anılarım...

    hep çocuk kalacağız sanan bu bedenin büyümesi... hahahahahahahahahaha. işte bunu anladığında ne kadar ruhsuzlaştığını, sentetikleştiğini anlıyorsun. hiç bir şerefe nail olamamış, nailgunla olduğun yere çivilenmişsin.

    neyse bu kadar yeter. daha evi süpüreceğim. belki görürsünüz. okursunuz. saygılar.
    2 ...