demir çelik fabrikalarını sattılar.
istediler ki 4500 yıl önce demirden dağı eritip yüz bin mızrakla ergenekondan çıkan bu millet iyiden iyiye körelsin...
son 35 yılda cumhuriyetin biriktirdiği ne kadar değer varsa sattılar.
aslında satmadılar.
başlarına emanetçi dikip ortak oldular...
bunlar 95 yıllık cumhuriyetin mal varlığını satarken biz onlara oy verdik.
demirel'e verdik, özal'a verdik, onların ardından gelen bakiyelere verdik.
tayyip'e veriyoruz şimdi de.
velhasılı kelam,
"tayyip'e vermekle" övünen rize, tayyip'e vererek araplara köle oldu şimdi.
daha farkında değiller belki.
elin arabı kıçlarına vurunca tekmeyi,
kafaları dank edecek illa ki...
nasıl bir devlet, nasıl bir yönetim kar eden bir kuruluşu satar?
bu hangi iktisat kitabında, hangi ekonomi raporunda yazar sevgili arkadaşlar?
benim için hava hoş.
ne devletten bir beklentim, ne de bir göbek bağım, rantiyem var.
ama rize'deki çay tarlası sahibi, tüccarı, işçisi göbek bağıyla bağlanmış.
"yunana vurur gibi evet vurduğunu" haykırmış yalakalık olsun diye.
belki birkaç sene sonra anlar, yunana vurduğu gibi vurduğu mühürü aslında kendi ocağına, kendi bekasına vurduğunu.
iyi olmuş.
çay taban fiyatlarını araplar belirlediğinde göreceğim ben bunları.