uydurma hadis üzerinden dini eleştirmek

entry13 galeri
    6.
  1. maide suresi:

    42 - Onlar, yalana çok kulak verirler ve çok haram yerler. Eğer sana gelirlerse, ister aralarında hükmet, ister onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen, sana hiçbir zarar veremezler. Eğer aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz Allah, adaletli davrananları sever.

    43 - içinde Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında dururken seni nasıl hakem yapıyorlar da ondan sonra da dönüveriyorlar? Onlar inanıcı değillerdir.

    "bu ayette, kur'an yahudilerin hükmü için tevratı geçerli görüyor."

    44 - içinde hidayet ve nûr bulunan Tevrat'ı, elbette biz indirdik. Müslüman olan peygamberler, yahudiler hakkında hükmederler, kendilerini Tanrıya adamış zâhitler, âlimler de, Allah'ın kitabını korumakla görevlendirildiklerinden (onunla hüküm verirler) ve onun Allah'ın kitabı olduğuna şahitlik ederlerdi. insanlardan korkmayın, benden korkun, âyetlerimi az bir paraya satmayın. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

    45 - Biz Tevrat'ta onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşılıklı kısas (ödeşme) yazdık. Bununla beraber kim kısas hakkını bağışlarsa, bu kendi günahlarına keffaret olur. Ve kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.

    46 - O peygamberlerin ardından, yanlarındaki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak Meryemoğlu isa'yı gönderdik ve ona içinde hidayet ve nur olan, kendinden önceki Tevrat'ı tasdik eden ve Allah'dan korkanlar için bir hidayet rehberi ve bir öğüt olan incil'i verdik.

    47 - incil ehli de Allah'ın ona indirdikleriyle hükmetsinler. Kim, Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar fâsıkların ta kendileridir.

    48 - Sana da (ey Muhammed) geçmiş kitapları tasdik eden ve onları kollayıp koruyan Kitab (Kur'ân)ı hak ile indirdik. Onların aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzu ve heveslerine uyarak, sana gelen haktan sapma. Biz, herbiriniz için bir şeriat ve yol belirledik. Eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı, fakat size verdiklerinde sizi denemek istedi. Öyleyse iyiliklere koşun. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O, ihtilafa düştüğünüz şeyleri size haber verir.

    görüldüğü hüzere, allah, indirdiğiyle hükmetmeyenleri, ilk önce kafir, sonra zalim, sonra da fasık olarak tanımlıyor. bilerek hükmü reddedip yerine getirmemeyi kafirlik olarak yorumlamıştır çok tefsirciler. fakat hükmü kabul edip de uygulanmamasını fasıklık olarak yorumlamışlardır.

    eğer hüküm bir olsa, "allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyen kafirdir" derdi sadece ya da "fasıktır" gibi. fakat ortada farklılıklar var ki, tabirler değişiyor.

    ayrıca 42.ayette, "sana gelirlerse" diyor. yani peygamberin hükmetmesini isterlerse anlamı çıkıyor. işte o durumda peygamber hükmedecekse, adaletle hükmetmesi isteniliyor.

    fakat asla, zorla birine hükmetmesi istenmiyor. yani "şurada şu kişiler şu işi yaptı, git zorla aralarında hükmet" anlamını çıkaramayız.

    günümüzde de, zaten çoğu kişi tanrı'nın hükmüyle hüküm görmek istemez. hiç kimse zina eyleminden sonra yüz sopa yemek istemez. fakat bu hükmün geçerli olmadığı anlamına gelmez. ama buradan da zorla 100 sopa vurabiliriz anlamı çıkarmamalıyız.


    ayrıca Bizim burada konuştuğumuz konu, islami devlet yönetenler değil, kur'an-ı kerim'dir.

    Evet günümüzde islam'ı uyguladığını iddia eden bazı toplumlar, kadının tek başına seyahatini bile suç olarak görme aşırılığına gitmiştir.

    Ve böyle devletlerde farklı giysiler için pazar oluşturulmaması kur'an'ın emri değildir. Yönetimdekilerin kendi seçimleridir.

    Yani bu adamlar "bakın ülkemde kot pantolon sattırmıyorum, kur'an'a uygun yönetiyorum." derse yalan söylemiş olur.
    2 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük